Resmi verilere göre 2017-2018 döneminde bitkisel ürünlerde
Türkiye en çok ‘tahıl grubunda’ kendine yetemedi. En yüksek yeterlilik derecesi
yüzde 501.7 ile fındıkta gerçekleşirken, mısırda yeterlilik derecesi yüzde
73.3’e geriledi. Arpa, soya, ayçiçeği ve kolza da yine Türkiye’nin ithal etmek
zorunda kaldığı tahıl ve bitkisel ürünler.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bitkisel
ürünler denge tablosu verilerine göre, ‘Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler’
grubunda en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 111.7 ile buğdayda gerçekleşti.
Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi
2016-2017’de yüzde 103.8’di.
Toplam tahıl ürünlerinde 2017-2018 piyasa döneminde yurt içi
üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi yüzde 97.2’den yüzde 98’e yükseldi.
Yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi yüzde
90.2’ye yükselirken, mısırın yeterlilik derecesi bir yıl önceki yüzde 87.8
düzeyinden yüzde 73.3’e geriledi.
Nohutta yeterlilik yaklaşık beş puan düştü
Kuru baklagillerden yeterlilik derecesinin en yüksek olduğu ürün yüzde 89.6 ile
kırmızı mercimek oldu. Geçtiğimiz yıl kuru baklagillerde yeterlilik derecesi en
yüksek olan nohutun yeterlilik derecesi ise yüzde 92.1 düzeyinden yüzde 87.5’e
geriledi.
Yenilebilir kök ve yumrular grubundan patateste yeterlilik
derecesi 108.2’den yüzde 103.5’e gerilerken, yağlı tohumlar ürün grubundan
ayçiçeğinde yüzde 64.3, soyada yüzde 4.8 (2016-17: yüzde 7.1) ve kolzada yüzde
70.3 (2016-17: yüzde 76.7) düzeyinde oldu.
Toplam şeker üretiminin büyük kısmı yurt içinde tüketilmiş olup,
yeterlilik derecesi yüzde 103’ten yüzde 116.1’e yükseldi.
Çayda
yeterlilik derecesi yüzde 93.2'ye geriledi
2017-2018 piyasa döneminde en yüksek yeterlilik derecesi yüzde
501.7 ile fındıkta gerçekleşti. Sert kabuklular grubunda yer alan ve kendine
yeterli olan diğer ürünler ise yüzde 119.4 ile kestane ve yüzde 109.1 ile antep
fıstığı oldu.
Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerde greyfurt dışında kendine yeterliliğin
olduğu görülüyor. Greyfurtun yeterlilik derecesi yüzde 481.1 olurken, limon
yüzde 241.6, mandalina yüzde 194.5 ve portakal yüzde 197.9 olarak gerçekleşti.
Diğer meyveler grubunda yer alan, kendine yeterliliğin oldukça
yüksek olduğu ürünlerden incirin yeterlilik derecesi yüzde 473.2’e geriledi.
İncirin yeterlilik derecesi geçen dönemde yüzde 727.4 olarak gerçekleşmişti.
Kayısının yeterlilik derecesi yüzde 391.5, narın yüzde 156.5, üzümün yüzde
153.8, elmanın yüzde 127.5 ve muzun yüzde 67.7 olarak gerçekleşti.
Toplam çay arzının büyük bir kısmı kendi üretimimizden
karşılanmakta olup, çayın yeterlilik derecesi geçen yılki yüzde 95.4 düzeyinden
bu dönemde yüzde 93.2 düzeyine geriledi.
Kuru soğanda
yeterlilik derecesi yüzde 108.2'ye geriledi
Toplam sebze ürünlerinde, 2017-2018 piyasa döneminde yurt içi
üretimin, yurt içi talebi karşılama derecesi hafif bir düşüşle yüzde 106.6’ya
geriledi (2016-17: yüzde 106.7)
Toplam sebze arzının büyük bir kısmı yurt içinde tüketilirken
sadece yüzde 6.6’lık bölümü ihraç edildi.
En yüksek yeterlilik derecesi yüzde 115.9 ile havuçta gerçekleşti. Havucun
yeterlilik dereceği bir yıl önce yüzde 113.2 düzeyindeydi. Bunu yeterliliği
yüzde 112.7’den 108.2’ye gerileyen kuru soğan ve yeterlilik derecesi hafif
yükselerek 100.8’e yükselen turp izledi.
Meyvesi için yetiştirilen sebzeler grubunda, toplam sebze
üretiminde en büyük paya sahip domatesin yeterlilik derecesi 2016-17 döneminde
yüzde 111.3 iken, bu dönemde yüzde 110.7’ye geriledi. Bunu yüzde 109.2 ile
biber, yüzde 107.8 ile sakız kabak takip etti.
Baklagil sebzeleri grubunda, yeterlilik derecesi taze bezelyede
yüzde 106.1’e, taze baklada yüzde 103.7’ye yükselirken, geçen yıl da yeterlilik
derecesi en düşük olan taze fasulyede bu oran yüzde 100.2’ye geriledi.