Tüketici
Postası – Nilüfer Tuba Akman
Kentsel dönüşümle ilgili çıkartılan yasadaki fesih hakkının suiistimale açık olduğunu dile getiren Fahri Kaygu, “Her ne kadar bu yasa özel bir yasa olarak çıkartılmışsa da 6284 sayılı kadına şiddeti önleme yasası da özel bir yasa olarak çıkartılmış olmasına rağmen dolandırıcılık failleri tarafından kullanılmıştır. Bir projede, arsa sahibi kılığındaki yargılanması devam eden dolandırıcılık failleri, arsaları üzerindeki projeden sözleşmeyle konut almış daire sahiplerinin, konutlarının mahkeme sonuna kadar başkasına satılmasını engellemek amacıyla taktırdığı çelik kapıları söktürüp hurdacıya sattırmıştır. Kapılarını tekrar taktırmak isteyen sözleşmeyle konutlarda hak sahibi olan müşterilere, aile mahkemesinden uzaklaştırma aldırıp, arsalarının üzerindeki projeden hak sahibi olanların dairelerine ulaşmalarını hapis tehditi ile engellemiştir. Bu nedenledir ki, yapılan kanun iyi niyetli de olsa kanun yapıcı meclisimizin, vatandaşın yaşadığı sorunlara duyarlı olması ve testi kırılmadan tedbir almaları büyük önem arz etmektedir.” şeklinde konuştu.
Konutla dolandırılan hak sahiplerinin
meclisten beklentileri neler oldu?
Konutla dolandırılan hak sahiplerinin, meclisimizin
yasayı çıkartırken; “Aşağıda 3 maddede belirtilen hususların dikkate alınması
gerekiyor” şeklinde ulaşabildiği vekillere gönderdiği not şu şekildedir:
1- Suça konu hakkında dolandırıcılık
soruşturması ya da dolandırıcılık davası açılmış parsellerin yeni yasadan faydalanmasını
engelleyici tedbirlerin alınmasını arz ve talep ederiz.
2-Suça konu hakkında dolandırıcılık
soruşturması ya da davası açılmış parsellerdeki şirket ve şahısların, Ticaret
bakanlığınca incelemeye alınması, kanuna aykırı şekilde iç içe firmalar kurarak
mal kaçırma, şirketin içini boşaltma fiilleri gerçekleştirilmiş ise; Bakanlıkça
yahut bakanlığın savcılığa bildirmesiyle beraber tüm faillerin mal ve
paralarına tedbir uygulanması yasa kapsamına alınmalıdır.
3-Yukarıda iki maddede belirttiğimiz
unsurlar yasa kapsamına alınmaz ise, çıkartılan yasa vatandaş tarafından dolandırıcıların
meclis eliyle aklanması şeklinde algılanacaktır ve milletimizin yüce meclise
karşı güven problemi oluşacaktır.
Konutla dolandırılan hak sahipleri,
yukarıdaki şekilde hazırladıkları kısa bilgi notunu ulaşabildikleri komisyon
üyesi milletvekillerine göndererek, endişelerinin mecliste dile getirilmesini
talep ettiler.
Talebinizi ilettikten sonra hangi gelişmeler
yaşandı?
Gökhan Zeybek ve Mehmet Akif Hamzaçebi
konutla dolandırılan hak sahiplerinin yasa ile ilgili endişelerini Meclis genel
kurulunda, TBMM meclisine hitaben yaptıkları konuşmada dile getirdiler. Vekiller
yaptıkları konuşmaları sosyal medya hesaplarından paylaşarak, vatandaşın sessiz
çığlığını duyduklarını kamuoyuna deklare ettiler.
Mehmet Akif Hamzaçebi sosyal medya
hesabından mecliste yaptığı konuşmayı paylaşırken “Kanun teklifiyle iyi niyetle
birtakım adımlar atılıyor fakat ne Fikirtepe’deki sorunu tamamen çözüyor ne de
Esenyurt'taki sorunu çözme konusunda herhangi bir adım atıyor. Bu konulardaki
kanun tekliflerim dikkate alınsaydı, bu sorunları beraberce çözebilirdik” şeklinde
not yazarak vatandaşın sorunları ile ilgili yapmış olduğu girişimlerin dikkate
alınmadığını da vatandaşa aktardı.
Yeni çıkan yasaya ilişkin ne gibi
çekinceleriniz söz konusu?
Bu yeni çıkan yasa ile ilgili çekincelerimiz
haklı nedenlere dayanıyor. Yeni çıkan yasada ‘fesih hakkı’ diye bir hak var. Bu
yasa, kentsel dönüşüme arsalarını verenlerle ilgili çıkartılıyor. Fakat şu bir
gerçek ki, bu yasa her ne kadar özel bir yasa olarak çıkartılsa da özel yasa
olarak çıkartılmış birçok yasadan kötü niyetli kişiler faydalanabiliyorlar.
Mesela kadına şiddeti önleme yasası diye özel bir yasamız var. Kadına şiddeti
önleme yasasından, dolandırıcılık faillerinin resmi belgeli faydalandığını
gösteren yaşanmış olaylar var. Dolayısıyla bu yasada tedbir olarak, suça konu hakkında
dava ya da soruşturma açılmış parsellerin bu yasadan faydalanmasını engelleyici
maddeler olmasını isterdik. Fakat bu çıkan yasa mevcut haliyle hukukta, dolandırıcıların
aklanmasına neden olma ihtimali olan bir yasadır. Dolandırıcılık failleri
eylemlerinde fesih algısını kullanarak zaten birçok hak sahibinin hukuka
gitmesini engellemiş, kurdurdukları paravan firmalar ve bazı mağdur dernekleri
ile tüketicinin tekrar mağdur olmasına neden olmuşlardır. Kat karşılığı inşaat
sözleşmesi yapılması noterlik kanuna göre olması gereken bir sözleşmedir. Yapılması
noterlik kanununa tabi bir sözleşmenin feshi de noterlik kanununa göre yapılmalıdır.
Ya da fesih mahkeme kararı ile ileriye veya geriye dönük olarak yapılmalıdır.
Tüketiciden konutunu teslim etmek için tekrar tekrar para alabilmek amacıyla bu
organize çeteler aralarında yaptıkları devir sözleşmelerinin içine ‘fesih’
yazarak kanunen devir niteliğindeki sözleşmeleri fesih diye tüketiciye
yutturmuş, sözlerine kanan ve ödediği parayı en azından kurtarmaya çalışan
vatandaştan paravan firmalar aracılığı ile tekrar tekrar para toplamışlardır. Bu
organize çeteler sözleri ile kandırmadıkları kişiler dava açtıklarında, onları
da önlerinden çekmek için bilirkişilerden yardım almış olmalılar ki; haritacı
ya da emlakçı bilirkişiler sanki hukuk bilirkişisiymiş gibi raporlar hazırlayıp
sözleşme fesih edilmiştir diye raporlar hazırlamışlar ve bu çetelerin işini
kolaylaştırmışlardır. Bu nedenledir ki; fesih maddesi konutla dolandırılan vatandaşın
“Acaba algıyla yapamadıklarını ya da bilirkişilerin eliyle yapamadıklarını
kanunla mı yapacaklar?” endişesine sevk etmiştir.
Dolandırıcıların önünü nasıl açacak?
Diyelim ki, kötü niyetli bir arsa sahibisiniz.
Yahut arsa sahipleri kötü niyetli değil ama arsa sahiplerinin temsilcisi olan firma
ya da organizatör kötü niyetli. Arsa sahiplerinden vekaletleri topladıktan
sonra, bir tane müteahhitle anlaşma yapıp, o anlaşma sayesinde insanlara sözleşmeye
istinaden konut satılmış. Basın ve medyada çıkan mağduriyet haberleri nedeniyle
ve yeni çıkan yasada alınan bir kısım tedbirler, yeni satışlarda mağduriyet
oluşmasını engelleyebilir. Artık insanlar
muhtemelen, ruhsatı alınmamış ve bitirme sigortası veya teminat mektubu olmayan
yerlerden daire almazlar. Yapılan işlemler artık ayyuka çıktı. Fakat öncesinde
bu şekilde yapılmış işlemlerde satılan konutlar varsa ki; “Çokça var.” Bu
yasadan faydalanıp fesih yapılır ise, o sözleşme mukabilinde, oradan daire
almış kişiler büyük mağduriyet yaşayacaklardır. Çünkü firmaların içi
boşaltılmış, firmalarda ödedikleri paralar bulunmuyor. Paralar kaçırılmış. Dolayısıyla
boş firmadan alacaklı hale gelecekler. Halbuki bu yasadaki fesih hakkı, sadece
arsa sahiplerini değil de, o projede konut alanları da koruyucu şekilde
yapılmış olsa; en kötü ihtimal bu insanlar, mevcut arsaya sadece eksik inşaat
maliyetini tekrar ödeyerek oradan konut sahibi olabilecek. Fakat sözleşme fesih
edildiği zaman, artık o parseldeki inşaata harcanan bina maliyetinde herhangi
bir hak sahibi olamayacaksınız ve o sözleşmede herhangi bir hakkınız kalmıyor.
Konut satın aldığınız şirketle yaptığınız sözleşme geçersiz hale geliyor. Çoğu
bilinçli olarak içi boşaltılmış firmalardan geçersiz sözleşme hükümleri gereği
alacaklı yapılıp tahsilat imkanı olmayan alacak sahibi oluyorsunuz. Dava açıp
kazansanız da tahsilat imkanı olmayan mahkeme kararı ile icra dairelerinde
binlerce dosya oluşmasına neden olma ihtimali yüksek bir yasa çıkartılmış oldu.
Dolayısıyla çıkartılan yasa yeni mağduriyetlere zemin oluşturma ihtimali yüksek
bir yasadır. Yasa arsa sahiplerine arsalarını iade etmeyi öngörüyor. Müteahhitlere,
arsaya yaptıkları harcamayı mahsuplaşarak kurtarma imkanı tanıyor. Noterlik
kanununa göre yapılmış kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki alacakları devir
almış olan sözleşmeyle konut alanlar yahut tüketici yasasına güvenerek konut
alanlar içinse hiçbir koruma tedbiri ön görülmeyen bu yasa, yasa dışındaki
konuların genel hukuk kuralları çerçevesinde çözüleceğini belirten bir yasadır.
Genel hukuk kuralları çalıştırılabilmiş olsa, yahut tüketici yasası gereği gibi
uygulansa zaten Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri diye bir platform kurmamıza
ihtiyaç olmayacaktı. Bu yasadaki eksikliklerin düzeltilmesi ve Devlet ile kanunlarına
güvenerek konut almış insanların mağduriyetinin giderilmesi için gereken adımın
atılması gerekmektedir.
Sadece mağduriyetleri gidermek, bu gibi
olayların bir daha yaşanmasını engellemez. Tüketiciyi mağdur edenler için ciddi
yaptırımlar uygulanmadıkça vatandaşların mağdur edilmesi engellenemez.
İfadelerinize ilişkin belgeleriniz mevcut
mu?
Şiddeti önleme yasasına istinaden uzaklaştırma
alma. Belgelidir. Aile mahkemesi kayıtlarından ulaşılabilir. Bizzat yaşamış
olan kişiyim. Bir de kapı çalınması olayı var, bu da belgelidir. Savcılık
kayıtları elimde var. Söylediklerimin altına imza atarım, her türlü hukuki
mesuliyetini de rahatça kabul ederim. Zaten ben etmesem de dolandırıcılık
failleri ya da eski çalışanları tarafından hakkımda yapılan savcılık
şikayetleri nedeniyle açılmış soruşturmalar var. Hakkımı aramak için adliyeye
gittiğimden çok, beni mağdur eden şahısların şikayeti nedeniyle savcılık ve
karakollara gitmek zorunda bırakıldım. Üstelik birçok firmadan mağdur olmuş
kişiler hakkında da benzer şikayetler yapıldı, mağdur olan kişiler bir de
mahkemeler ve savcılıklar kullanılarak tekrar tekrar mağdur edildi. Halen bu
nedenle devam eden davalar ve soruşturmalar var. Şu anda çıkartılmış olan yasa
ile de ilgili; sakın tek kişi ile konuşuyormuş gibi görmeyin. Bizim projemizde
şu anda ağır ceza mahkemesinde davası devam eden ve 450 müşteki katılanı olan
bir davamız var. Bu çıkartılmaya çalışılan yasa da hiçbir işimize yaramıyor ve suiistimale
de çok açık. Kanun mecliste görüşülürken ulaşabildiğimiz milletvekillerimize
kendilerini bilgilendirme amaçlı yaşadıklarımızı anlatan kısa bir bilgilendirme
yazısı attık.
O yazıyı paylaşır mısınız?
Sn
Vekilim
#EsenyurttaKonutlaDolandırıcılıkVar
Mağduriyetin nedeni müteahhitlerin batması
değil arsa sahipleri ile ittifak kurarak vatandaşı dolandırmasıdır.
Biz konuyu davalaştırdık. Bakırköy 11. Ağır
Ceza 2016/418 sayılı dosyada arsa sahibi ve müteahhit firma örgütlü nitelikli
dolandırıcılıktan yargılanmaktadır.
#EsenyurttaHırsızlıkVar
Arsa sahipleri sözleşmeyle hak sahibi olan
daire sahiplerinin kapılarını ÇALARAK zilliyet hakkını engellemeye
çalışmışlardır.
#EsenyurttaHırsızlarıAklayan savcılar var.
2016/30362 sayılı HIRSIZLIK şikayetimize
dolandırıcılık yok diyerek suç unsurunu değiştirip takipsizlik verilmiştir.
#Esenyurttaki Hırsızları aklayanları
aklayanlar var.
Kanuna aykırı Takipsizlik kararına 2017/5685
nolu kararla kanuna uygun diye kesin olarak karar veren mahkemeler var.
Esenyurt’ta hakkını arayanları savcılık
baskısıyla susturmaya çalışan belediyede başkan vekili olarak görevli siyasiler
var. Büyükçekmece savcılığı 2018/1105
Sadece bu yazdıklarım bile çıkartılmaya
çalışılan yasadan vatandaşın neden rahatsız olduğunu izah etmeye yeter.
Esenyurt’ta dolandırıcı müteahhitler
paraları alıp kaçmamıştır. Mevcut binaları da arsa sahipleri eliyle kurdukları
paravan firmalarla kaçırıp TEKRAR TEKRAR para kazanmaya çalışmışlardır.
Biz şu ana kadar HUKUK u kullanarak
durdurduk.
Bu çıkan yasa ile verilen FESİH hakkı bu
hakkımızı elimizden almaya namzettir
Arz ederim
Yazdıklarımın
hepsi belgeli delilidir.
Ayrıca görevini suiistimal eden ya da kötüye
kullananlar hakkında CİMER aracılığı ile yapmış olduğum şikayet nedeniyle
savcılık eliyle belgelerim istenmiş, belgeler tarafımdan savcılığa
iletilmiştir. Soruşturma dosyası halen açıktır.
Yeterince tepki vermediniz mi?
İnsanlar şu an yaz rehavetinde. Artık birçok
insan da bıktı. Artık ne olacaksa olsun şeklinde, kaderine razı olmuş pozisyonda
insanlar. Seçimden önce geldiler. Konutla dolandırıcılık mağdurları ile ilgili irtibat
ofisi kurdular. Fakat ofise insanlar gidiyorlar: “Ne oldu? Şuradan daire aldın.
Kaç mağdur var? Şöyle mi böyle mi? Bu tarz bir çalışma yapılıyor. Halbuki bu
konu, böyle araştırılarak sonuca ulaşılacak bir konu değil.
Nasıl araştırılması gerekir?
Proje bazında, özellikle müteahhitlerinden ve arsa sahiplerinden ya da belediyeden herkesin projesinin kat karşılığı inşaat sözleşmeleri istenir. Sattığı sayı istenip, sonra müşterilerin şikayetlerini ele alır ki; mesela Makromtek esenyurt Projesi Mağdurları olarak ofiste çalışan Çevre Şehircilik Bakanlığı elemanlarına e-posta attık. Bizim şu davamız, bu davamız var. Bununla ilgili takip ettiğimiz 6 tane davanın dosya numaralarını ve mahkeme numaralarını bildireceğiz. Biz mahkemelerin yavaş işlemesinden veya kanuna aykırı hallerden şikayetçiyiz. Bununla ilgili dava dosyalarımız ile ilgili bakanlığınızdan bilimsel mütalaa hazırlayabilecek müfettişler istiyoruz” dedik.
Talebinizden sonra ne oldu?
Devam eden savcılık soruşturmalarımız ve ACM’de
davalarımız var. Devam eden, bireysel hukuk davalarımız ve organize nitelikli
dolandırıcılık suçundan yargılanan faillerin aralarındaki hukuk davaları var.
Devam eden soruşturmalara sunulan delillerin incelenmesi, suç unsurlarının
tespit edilmesi, devam eden ceza davalarına sunulan delillerle ilgili ceza
konusunda uzman bilirkişiler tarafından bilimsel mütalaa hazırlanması,
hazırlanmış mütalaaların mahkemeye ve savcılığa sunulması, mahkemelerin ve
savcılık soruşturmalarının hızlanmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde hukuk davalarındaki
delillerde, uzman bilirkişilerin ve mümkünse üniversitelerden uzmanların
hazırlayacakları bilimsel mütalaalar, mahkemelerin ve de hak arayan kişilerin
işini kolaylaştıracak ve emsal kararlar oluşmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla bunu talep ettik fakat
“Evraklarımız ulaştı mı?” diye e-posta attım ona bile geri dönüş olmadı. Geri
dönüş olmayınca bu sefer, ulaştığından emin olmak için, yapılan şikayetlerin ve
isteklerin ulaştırıldığı bilgisini veren CİMER vasıtasıyla ben ve arkadaşlarım
bu talebimizi yineledik. Fakat ciddiyet görmüyoruz,
ciddiyet görmediğimiz için de endişe taşıyoruz. Endişemizde de haklıyız.
Kimseye duyurmadan müteahhitlere danışılarak çıkartılan bu Kentsel Dönüşüm
Yasası bunun en büyük delilidir.
Fesih hakkı ne demek?
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi
yapacaksınız. Oradan insanlara daire satılacak, arsa sahiplerini kurtarmak için
siz arsa sahibine fesih hakkı vereceksiniz. İyi, güzel de oradan konut alanlara
ne olacak? Oradan konut alanları, dolandırıcı müteahhitlerle baş başa bırakmış
olacaksınız. Onlarla ilgili en ufak bir çalışma yok. Eğer konut mağdurları ile
ilgili bir çalışma yapmıyorsanız, en azından diğeri ile ilgili de yapmayın.
Mesela hukuk çerçevesinde o insanların sorunu çözülebilir.
Nasıl çözülür?
Zaten eğer sözleşmeye aykırı haller varsa,
bu insanlar dava açarak sözleşmelerini fesih etme haklarına sahipler. Onlar “biz
hızlandıralım” derken, aslında hukuk dışına çıkıyorlar. Mahkemede haklı olan uygulamalar
gerçekleştirilebilir. Kentsel dönüşüm mağdurlarını tüketici yasasına tabi tutabilirler.
Dolayısıyla harçtan muaf olurlar. Harçtan muaf olduğu için çok daha kolay
davalaştırabilirler. Fakat onlar direkt bakanlığın talebine bırakıyorlar. Şimdi
bakanlık da oraya müfettiş atıyor. Ülkemizde ‘indiragandi’ ile bir sürü işler
yapıldığını herkes biliyor. O gelen müfettişin müteahhit lehine çalışmadığı,
kimin lehine çalıştığı belli olmayabilir ve bunun kontrolü de çok zor. Hukukun
dışına çıkıldığı her ortamda sıkıntılar oluşmaya namzettir.
Tam olarak amacınız nedir?
Sesi çıkmayan insanların seslerini kamuoyuna
duyurmak. Yetkililere duyurmaktan vazgeçtim çünkü yani biz 4 yıldır yetkililere
sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her duyurmak istediğimizde bizi uyutmak için
belli çabalar içine giriyorlar. Kanun ve hukuk işlesin istiyoruz. Parası olanın
hakkını aldığı, parası olmayanın mağdur kaldığı bir ortamdan artık Ülkemiz
kurtulsun istiyorum. Bu nedenle hukukun işlemesi için kamuoyu desteğine
ihtiyacımız var. Bazı medyanın yansıtması ile insanlar buradan konut alan veya bu
projelerden konut alan insanları fırsatçı, emlak simsarı olarak görüyorlar.
İnsanlar parasını biriktirmiş, çoluğunun çocuğunun rızkını kesmiş. 3-5 kuruşunu
daire almak için yatırmış. “Bu paraya daire mi olur?” diye vatandaş suçlanıyor.
Vatandaşın verdiği para küçümseniyor fakat tüketici ceza davası açtırmayı
başardıysa, dolandırıcı da ceza almamak yahut cezaya çarptırılsa da hükmün geri
bırakılması hakkından faydalanmak için, aldığını geri vermeyi kabul ediyor. Fakat
bu da tüketicinin zararını tam olarak gidermiyor. Ülkemizde yüksek enflasyon nedeniyle
paranın değeri ve satın alma gücü her yıl azalıyor.
Devletten beklentileriniz var mı?
Buradaki konu Çiftlik Bank olayındaki gibi
değil. İnsanlar bu işi para kazanmak için değil, konut almak için yapmışlar. Velev
ki, para kazanmak için olsa da bu insanlar Devletin kanunlarına ve
mahkemelerine güvenerek ülkemizde en güvenilir yatırım aracı olarak kabul
edilen gayrimenkul almak için paralarını konuta yatırmışlar. Siz Devlet olarak
paralarını konuta yatıran insanların haklarını koruyamıyorsanız, kusura
bakmayın fakat Devlet olarak yaptığınız büyük eksikler ve yanlışlar vardır. Devlet,
bu yanlışları adalet sistemini çalıştırarak düzeltmelidir. Gümrük Ticaret
Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve özellikle İçişleri Bakanlığı bu konu üzerinde
çalışmalıdır. En son İmar ve Şehircilik Bakanlığı bu mağduriyetleri yaratanlar
ortadan kaldırıldıktan ve mal varlıklarına el konulduktan sonra eksik kalan
binalar varsa, en son Çevre Şehircilik Bakanlığı devreye girip gerekirse insanlardan
katkıda isteyerek insanların mağduriyetini gidermelidir. Bu mağduriyetleri
oluşturan bazı sanıklar ACM yargılanırken bile mallarına tedbir konulmayarak
mal kaçırmalarına imkan tanınıyorsa, vatandaşın yaşadığı mağduriyetlerin
vatandaş lehine çözülmesi pek mümkün değildir.
Devletimizden talebimiz nasıl ki, FETÖ terör
örgütü davalarında terör örgütü şüphelilerinin tüm mal varlıklarına tedbir uygulandıysa;
aynı şekilde konutla dolandırıcılık yapanların ve onların işini kolaylaştırıcı
yardımda bulunanların tümünün mal varlıklarına yargılama sonuna kadar tedbir
konulmalıdır. Yargılama sonunda da suça karıştığı tespit edilenlerin mal
varlıkları suç geliri kabul edilerek ve Devlet tarafından el konularak mağdur
müştekilerin zararları giderilmelidir.
Dolandırıcılık suçu da terörün oluşturduğu
etkiyi yaratan ekonominin çarklarının düzgün işlemesini engelleyen, terör gibi
yıkıcı sonuçları olan bir suçtur. Bunun en güzel örneğini ise sadece ortadan E-5
karayolunun ayırdığı Esenyurt ve Beylikdüzü ilçesindeki konut fiyatlarını
kıyaslayarak görebilirsiniz.
Teşekkürler Fahri bey.
teşekkürler fahribey
Fahri Bey kardeşim Allah Senden Razı olsun,bizim kurtuluşumuz sizi Meclis’e vekilimiz yapmaktır, samimi olarak ifade ediyorum