Jale Yanılmaz- Ülkemizdeki dolar kurunda yaşanan dalgalanmanın mali disiplinden uzaklaşacak politikalara yönelinmesinden kaynaklandığını ve siyasi belirsizlikle başlayan sürecin ülkenin 5 aylık dış borcunu 100 milyar lira arttırdığını söyleyen Fatih Dinler: “ Bununla birlikte yaklaşık yedi ayda 3.40 olan dolar kuru 4.90’ları görerek büyük bir kaos ortamı oluşturdu. Psikolojik etkilerin ülkemiz ekonomisinde çok fazla kırılganlığa yol açması 15 yıldır iktidarda olanların bu anlamda bir çözüm üretememesinden kaynaklanıyor. Uzun zamandır dillendirdiğimiz kamu harcamalarının israf boyutunda olması da ekonomik parametrelerin belirsizliğinde önemli bir etken” dedi.Ülke olarak da değer kaybediyoruzÜretilen ürünlerin küresel sermaye ile buluşmasının dolayısı ile dolar üreten bir ülke ekonomisine sahip olmanın, döviz hareketlerine karşı dayanıklık getireceğine dikkat çeken Dinler: “Para birimleri piyasadaki alıcı ve satıcılar tarafından belirlenir. Önemli olan piyasadaki diğer oyuncuların ne yapabileceğini kestirebilmektir. Ülkemizde siyasi belirsizlik ve uzun vadeli, ayakları yere basan bir ekonomi politikası olmayınca spekülatif hareketler her zaman dalgalanmaya sebep olur. Dolar üretemeyen bir ülke olarak da seçim dönemleri ya da siyasi belirsizlikler dolar kurunu yukarı çektikçe, gerek üretici gerek tüketicinin alım gücünden ve yatırımdan kaynaklanan net zararları ortaya çıkıyor. Ülke olarak da değer kaybediyoruz. Eğer ürettiğimizi ürünleri küresel sermaye ile buluşturursak yani dolar üreten bir ülke ekonomisine sahip olursak döviz hareketlerinden bu kadar kolay etkilenmezdik” dedi.Arz fazlalığı kuru düşürürDinler, görevi döviz alıp satarak piyasayı dengede tutmaya çalışmak olan Merkez Bankasının yapacağı tek şeyin faiz artırımı olduğunu ifade ederek: ”Zaman zaman faiz oranlarını yükseltip, faiz oranlarının yükselmesi ise ülkeye girecek yabancı para akışını arttırır, döviz arzı artar. Bu sayede arz artınca döviz kuru düşer. Arz fazlalığı kuru düşürür. Son günlerde Merkez Bankasının faiz oranlarını iyiden iyiye düşürmesi ülkemizdeki yabancı para arzının azalmasına, yatırımların azalmasına, piyasadaki yabancı paraların piyasadan çekilip yüksek faizli piyasası olan ekonomilere kaydırılmasına başlanmıştı. Faizin arttırılmasıyla diğer ülkelere giden dövizi ülkemize çekmek hedeflendi. Ancak gerek faizin arttırılması, gerek dolar kurunun piyasada spekülatif temelli oluşu, ülkemiz ekonomisinin iyi yönetilmediğinden başvurulan geçici onarımlardır. Her iki şekilde de ekonomik olarak zarar ediyoruz. Uzun vadeli ekonomik ayakları yere sağlam basan çözümlere ihtiyacımız var.
GÜNDEM
25 Mayıs 2018 - 17:43
Kaosun nedeni, mali disiplinsizlik ve kamu harcamalarındaki israf
Döviz kurlarının artışı ile başlayan ekonomik buhrana tüketici dernekleri de sessiz kalmadı. Sürecin mali disiplinsizlik ve kamu harcamalarındaki israftan kaynaklandığını söyleyen Tüketici Hakları Merkezi Genel Başkanı Fatih Dinler, ekonomik kaos ortamına ilişkin görüşlerini Tüketici Postası ile paylaştı.
GÜNDEM
25 Mayıs 2018 - 17:43
İlginizi Çekebilir