Evet Çalışma Hayatı Dünyası (Çalışanlar, İşverenler); yoğun bir kampanya var, 'Kasım Ayı - İndirim Ayı'. Yazılı - görsel ve işitsel medya, Kasım ayı indirimleri konulu reklamlara boğulmuş durumda. Şirketlerin yoğun kampanyası var. Temelinde tabi, 'kazanma ya da satışları artırma' hedefi var. Aslında bu hedef mantıklı ve doğru bir hedef. Eğer bu hedef, insanları 'gereksiz tüketime ve israfa' sürüklüyor ise yanlıştır. Ki, Kasım ayı indirim kampanyalarında bunu görmek mümkün.
Tabi tüketimin birde israf boyutu var. Ucuzda olsa, zorunlu ihtiyacınız değilse, mutla bu ürünü indirimli olduğu için - ileride giyerim düşüncesi ile almamalısınız (Planlı harcama yaparak indirimli ürünlerin alınması ayrı bir konu). Geçen hafta Sıfır Atık Türkiye, bu tür alışverişlerin neden olduğu israfla ilgili çok önemli ve dikkat çekici bir bilgi paylaşımı yaptı. O da şu: Sadece ihtiyacınız olmayan 1 yün gömleği alarak 2.700 litre suyu israf etmiş oluyorsunuz. İndirim günlerinde sadece ucuz diye alınan binlerce, milyonlarca ürün düşünüldüğünde kaç milyon litre suyun israf olduğunu siz düşünün... be nedenle, işçi - işveren bütün Çalışma Hayatı üyeleri, ihtiyaç olmayan hiç bir ürünü almamalı, çok ucuz dahi olsa. Ve hele hele, indirimli ürün almak için kazanılmayan bir paranın - gelirin harcaması yapılmamalı.
Merhum Karaca'nın bu sözleri aslında bütün olayı özetliyor.
Kaynak : sgkdunyasi.com
KAZANMADAN ASLA HARCAMAYIN!
Evet, 'Daha çok satmak' arzusuyla yapılan indirim kampanyaları bazen insanı yanıltabiliyor; indirimin cazibesi, ödeme kolaylıkları, hızlı teslimat gibi avantajlarla. Bir bakıyorsunuz ki, bir yığın 'Ucuz - İndirimli (Sözde)' ürün almışınız. Ve tabi, bu alışverişlerin çoğu da kredi kartlarıyla ve de internet - online alışverişler. Yani, ilk planda elinizden - cebinizden dokunarak yapılan bir harcama değil. Bu da insanı ister istemez etkiliyor ve alışverişe yönlendiriyor. Oysa, alışverişte ve de tüketimde çok önemli bir kural var. O kural da şudur 'Kazanmadan, Harcamayın'. Çünkü, alınan her ürünün bir ödeme bedeli var. 1 ay da da 45 gün sonra yapılacak ödeme sonunda yine cebinizden çıkacak. Eğer bu kazanmadığınız bir para ise, yine de ödemeyi yapmak zorundasınız. Ya taksiti erteleyecek, ya da kredi alıp bu borcu kapatıp yeni borç yapacaksınız (Daha yüksek maliyetli ve ürünün indirim fiyatının da bir anlamı kalmamış olacak) yada eş - dost - akrabadan borç alıp ödeyeceksiniz. Sonuçta, kazanmadığınız bir parayı harcadığınız için zora - sıkıntıya düşeceksiniz.Tabi tüketimin birde israf boyutu var. Ucuzda olsa, zorunlu ihtiyacınız değilse, mutla bu ürünü indirimli olduğu için - ileride giyerim düşüncesi ile almamalısınız (Planlı harcama yaparak indirimli ürünlerin alınması ayrı bir konu). Geçen hafta Sıfır Atık Türkiye, bu tür alışverişlerin neden olduğu israfla ilgili çok önemli ve dikkat çekici bir bilgi paylaşımı yaptı. O da şu: Sadece ihtiyacınız olmayan 1 yün gömleği alarak 2.700 litre suyu israf etmiş oluyorsunuz. İndirim günlerinde sadece ucuz diye alınan binlerce, milyonlarca ürün düşünüldüğünde kaç milyon litre suyun israf olduğunu siz düşünün... be nedenle, işçi - işveren bütün Çalışma Hayatı üyeleri, ihtiyaç olmayan hiç bir ürünü almamalı, çok ucuz dahi olsa. Ve hele hele, indirimli ürün almak için kazanılmayan bir paranın - gelirin harcaması yapılmamalı.
PEKİ, KAZANIYORSUNUZ, İSTEDİĞİNİZ GİBİ HARCAYABİLİR MİSİNİZ?
Evet Çalışma Hayatı üyeleri, iyi bir geliriniz var (Çalışan ya da işveren olarak). 'Param var, gelirim var' diyerek istediğiniz gibi harcama yapabilir misiniz? Hayır. Çünkü yukarıdaki sadece ihtiyaç olmadan alınan bir gömleğin alınmasıyla neden olunan israf, parası olan içinde geçerlidir. Aslında bu duruma en güzel örneği, TEMA Vakfı Kurucu ve Başkanı merhum Hayrettin Karaca veriyor: İhtiyacımız kadar tüketeceğiz. Param var, hakkım yok...Merhum Karaca'nın bu sözleri aslında bütün olayı özetliyor.
Kaynak : sgkdunyasi.com