Tüketici Postası – Nejla Sakınmaz
2013
yılında Makrom Yapı’dan daire alan ve halen evi teslim edilmeyen yüzlerce
mağdurdan birisi Fahri Kaygu. Evlerini teslim alabilmek için yıllardır her
türlü mücadeleyi veriyorlar. Hukuki süreç devam ediyor ve her türlü platformda
seslerini yetkililere duyurmaya çalışıyorlar.
Makrom
Yapı’dan adi yazılı sözleşme ile ev aldığını aktaran Fahri Kaygu, “Öyle gazete
haberlerinde çıktığı şekliyle araştırmadan değil belediyeye inşaat ruhsatını
sorarak kart karşılığı inşaat yapım sözleşmelerini görerek aldım” dedi. Kaygu, Makrom
Yapının 3 ay içinde kat ittifaklı tapularınızı dağıtacağız noter sözleşmesi
yapmanıza gerek yok diyerek noterde sözleşmelerini tasdik ettirip tapuya şerh
ettirmelerinin engellendiğini belirtti.
“Manzarasını bile kontrol ederek aldım”
Örnek
dairelerin bulunduğu ofislerinde daireleri incelediklerini söyleyen Kaygu, “2015
yılından sonra bu örnek daireler ve ofis kaçak olduğu gerekçesiyle belediye
tarafından yıkıldı. Açılış yapılırken kaçak değil, satışlar tamamlandıktan
sonra kaçak oldu her nasılsa” diye konuştu. Alacağı kata çıkarak manzarasını
bile kontrol ettiğini ifade eden Kaygu, “236 metre kare daireye 2013 yılı haziran
ayında 266 bin TL (140 bin Dolar) banka havalesiyle kat ve daire numarası
belirterek ödeme yaparak sözleşme yaptım. Aldığım dönemde şu an tamamlanmış
başka projelerden de daire alabiliyordum örnek vermek gerekirse Prestij Park. Sözleşmeyi
imzalayan kişinin yetkili olup olmadığı ile ilgili imza sirkülerinin
fotokopisini bile aldım” diyerek ne kadar titiz davrandığını anlattı.
450 civarında mağdur var
2014
yılı mart ayında teslim edilmesi gereken evine halen kavuşamayan Kaygu, “Makrom
Yapı firmasının sadece benim aldığım projeden 155 kişi mağdur durumda. Satılan daire ise 220 civarında. Başka
projeleri ile beraber 450 civarına mağdur var.
Diğer bir projesinde imar sorunu nedeniyle inşaat durdu. Tuzlada olan başka
bir projesinde tevhit yapılamadığı için ruhsat alınamamıştı tabi ruhsat almadan
birçok satış yapılmıştı. Bu projeyle
ilgili belediyede görevli bir kişi de yargılanmakta” dedi.
Fahri
Kaygu, firmanın teslimatı yapmamasın nedenini “Eski belediye başkanı Necmi
Kadıoğlu’nun aile dostu olan Ahmet Kayıkçı ve Mustafa Kayıkçı isimli kişilerle önce toprak sahibi olarak
usulüne uygun kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını bu sözleşmeye
göre arsa sahiplerine ait olan 12 parselden oluşan parça parça parsellerin tevhiti
sonrasında tapunun yüzde 65’ini arsa
sahiplerinin devir etmeyi taahhüt ettiklerini
fakat devir etmediklerini, kat
irtifaklı tapuları da çıkarmadıklarını hatta bunun için verdikleri vekalette
yapı denetim firmasını vekil tayin ettiklerini
fakat vekaletnameden suret çıkarma yetkisini çıkartarak tasdik ettirdiklerini ve sonrasında yapı denetim firmasından vekaletin aslını bir şekilde arsa
sahiplerinin oğlu arsa yetkilisi Adem Kayıkçı
vasıtası ile geri aldıklarını
anlatıyorlar” dedi.
Kaygu
şöyle devam etti:
“Sonrasında
kat irtifaklı tapuları çıkarmak için arsanın vergi borçlarını ödeyecek paraları
olmadığını söyleyen arsa sahipleri ile hasılat paylaşımı sözleşmesi başlığı
altında inşaattan elde edilecek geliri paylaşma konusunda anlaştıklarını ve
buna mukabil satılan dairelerin parasından elde edilen paradan bir kısım ödeme
yaptıklarını belirtiyorlar. Bunların hepsi belgeli. Bu hasılat paylaşımı sözleşmesinde
firmalarının artık yapı ortağı sıfatı kazanmış arsa sahipleri tarafından resmi
ve gayri resmi satışlar konusunda önceden yapılmış satışlarda dahil edilmek
sureti ile yetkilendirildiğini bu yetkiye istinaden de bize satış yaptıklarını
anlatıyorlar.Zaten artık yapı ortağı olan eski arsa sahipleri ile yapmış
oldukları bu sözleşmeye güvenerek bize satış yaparken 3 ay içinde tapu
vereceklerini söylediklerini fakat yapı
ortağı ve arsa sahibi sıfatının beraberce sahibi olan ortaklarının ne kat
irtifakı ne tapu devri ne de kat irtifakı kurmaya yetkili kılan vekaleti
vermediklerinden dolayı tapularımızı veremediklerini anlatıyorlar.Ayrıca
inşaatı yapmak üzere anlaşma yaptıkları taşeronla da barter anlaşması
yaptıklarını tapuları veremediklerinden taşeronu da mağdur ettiklerini taşeronunda
bu nedenle inşaatı yüzde 82’i seviyesinde parası bittiği için bırakmak zorunda
kaldığını anlatıyorlar.”
“Maketten konut aldılar iddiası doğru
değil”
Haklarını
aramak için çok sayıda gösteri ve eylem yaptıklarını söyleyen Kaygu, “Gazete ve
televizyonlarda çıkan ‘maketten konut aldılar mağdur oldular’ şeklinde konunun
detayından çok uzak haberlerle kamuoyu yanlış bilgilendirildi” dedi.
“Çözüm aslında çok basit”
Örgütlü
nitelikli dolandırıcılıktan Ağır Ceza davası açıldığını aktaran Kaygu, “Ortada
tespit edilen bir suç olmasa bunun açılması özellikle konutla ilgili açılması
imkansız. Hele de Büyükçekmece adliyesinde. Ağır cezada sanıklardan zararın
tazminine yönelik taahhüt alınması ve bunun bir zamana bağlanması eğer
taahhütlerini verdikleri zamanda yerine getirmezler ise yargılamaya tutuklu
devam edilmesi bu işin çözümünü büyük ölçüde hızlandıracaktır” diye konuştu.
Kaygu
sözlerini şöyle bitirdi
“Ayrıca
hukuk davalarında 5 dakikada bir dava görmek zorunda bırakılan hakimlere
konunun normal bir tapu tescil davası olmadığı bu davalıların örgüt üyesi
olduğu bir eylemi yapmadan evvel sonrasını planladıkları ve hedeflerine ulaşmak
için hiçbir suçu işlemekten çekinmedikleri anlatılmalı. Hem mahkemelerin aynı
konuyla ilgili her davaya bakmak için ayrı zaman ayırmaktan kurtulmasını
sağlayacak hem de insanların haklarına kavuşmalarını hızlandıracaktır.”