Tüketici Postası – Güldeğer GökçekAse Nükhet Erkoç, “Sosyal ortamlarda ve iş hayatında bir sonuca varmak, bir şey elde etmek istediğimizde ya da herhangi bir durumda zorda kaldığımızda çok saygılı ve zarif davranabiliyoruz. Ama bu durum ortadan kalkar kalkmaz yine eski davranış ve konuşma alışkanlıklarımıza dönüyoruz” diyerek başlıyor sözlerine.Görgüyü görerek, okuyarak, deneyimleyerek edindiğimiz zarif konuşma ve davranış biçimleri bütünü olarak tanımlayan Ase Nükhet Erkoç, görgü ve nezaket bilgisinin kültürel kodlarla ve eğitimle kazanıldığı kültürlere göre farklılıklar gösterdiğini belirtti. “Görgünün temelinde saygı ve empatinin olduğunu vurgulayan Erkoç, görgü kurallarına neden uymalıyız diye sorduğumda “Her şeyden önce bu, toplumun birleşmesini, birlikte uyum içinde yaşamamızı, daha ölçülü konuşmamızı ve davranmamızı sağlıyor” yanıtını verdi. Görgü ve nezaket kurallarına uymanın yaşam anlayışımızla ilgili olduğunu belirten eğitimci sözlerine bu kurallara uymadığımızda maddi bir yaptırımla karşılaşmasak da sosyal ve profesyonel yaşamda dışlanmamızın söz konusu olduğunu ekledi ve sloganımızda ifade ettiğimiz gibi “Görgü kurallarına uymak sosyal ve profesyonel yaşamda öne çıkmanızı ve farkınızı yansıtmanızı sağlar” diye ekledi.Saygı tek kullanımlık bir şey değildir!Toplumumuzda hala geçerliliğini korumaya devam eden misafirperverlik ve yardımlaşmanın sürdürülen güzel görgü ve nezaket örnekleri olduğunu söyleyen asegelisim.com kurucusu Erkoç, “Görgü kuralları kültürel kodlarla ilgili ve kültürün özelliklerini yansıtıyor. İletişimin vazgeçilmez öğesi olan görgü ve nezaket kuralları, insanlar arasında ilişkiyi iyileştirebilecek ve iletişimi etkili hale getirebilecek tüm konuşma ve davranış biçimleridir. “Sosyal ortamlarda ve iş hayatında bir sonuca varmak, bir şey elde etmek istediğimizde ya da herhangi bir durumda zorda kaldığımızda çok saygılı ve zarif davranabiliyoruz. Ama bu durum ortadan kalkar kalkmaz yine eski davranış ve konuşma alışkanlıklarımıza dönüyoruz” dedi.Toplumsal ilişkilerde ve her alanda ihtiyacımız olan şey saygının içselleştirilmesidir. Saygının içselleştirilmesi ise yaşam farkındalığına ulaşmakla ilgilidir” diyen Erkoç sözlerine şöyle devam etti:“Yaşam farkındalığı olan bir insan önce kendini tanıyor, kabul ediyor, daha sonra başkalarını tanıyor ve kabul ediyor. Bunu içselleştirdiği ve istikrarlı olduğu sürece de davranış ve konuşmalarına saygı ve incelik yansıyor ve bu kalıcı hale geliyor. Yani saygı tek kullanımlık bir şey değil.” Toplu taşıma araçlarında görgü ve nezaket Görgü ve nezaket kurallarına en çok toplum yaşamında önemli bir yeri olan toplu taşıma araçlarında uyulmadığından şikâyet edildiğinin altını çizen Erkoç
- Koltuklara oturma biçimine dikkat edilmemesi (özellikle erkeklerin oturma şekli),
- Gazete veya dergi okurken kolların fazla açılması,
- Kulaklıklardan gelen müzik seslerinin taşacak kadar yüksek olması,
- Telefonla yüksek sesle konuşulması,
- Tesbih, anahtar vb. cisimlerle ses çıkarılması,
- Ayaktakilerin sırt çantalarını ellerinde taşımamaları,
- İnsanlara rahatsız edici biçimde ve sürekli bakılması,
- Yer verenlere teşekkür edilmemesi, başkalarının birisine yer vermesi konusunda olumsuz bir dille uyarılması,
- Selamlaşmaya önem verilmemesi ve sıra bekleme konusunda sabır gösterilmemesi olduğunu kaydetti.
Giyim yaşam tercihinin bir parçasıdır.
Kıyafet konusunda da önemli olanın sosyal hayatla iş hayatının birbirinden ayrılması olduğunu söyeleyen Erkoç, “Kişiler yaşam tercihleri, inançları ve stilleri doğrultusunda davranır ve konuşur. Giyim de bu yaşam tercihinin bir parçasıdır. İmajınızı, stilinizi yaratarak ve koruyarak hem sosyal hayatınıza hem iş hayatınıza taşıyabilirsiniz. Bunu yaparken genel kurallar var. Hayat tarzınıza, kişilik yapınıza, moda kimliğinize vücut tipinize uygun giyinmek bunların başında gelir. İş hayatında da en azından çok dikkat çekici aksesuar kullanmamak, aşırı makyaj yapmamak, dekolteden kaçınmak dikkat edilmesi gereken hususlar. İş hayatında dekolte sadece ülkemizde değil dünyada da kabul görmüyor. Çok dikkat çekici bir görüntüyle işimizin önünde olmamamız lazım” diye konuştu.Erkoç sözlerini “Kıyafetlerimizi yaşam tarzımız ve gideceğimiz ortamlar belirliyor. Bu noktada kendimizi tanımalıyız, biraz da moda ve stille ilgili bilgi sahibi olmalıyız” diyerek bitirdi.