Belediye başkan adayları,
yaklaşan yerel seçimler nedeniyle, kendi tanıtımlarını yapmaya, oy istemeye
başladılar. Bu arada, muhtar adayları da iddialı bir şekilde seçim çalışmalarını yürütüyorlar.
Cadde ve sokaklarda, kağıt
veya bez pankart ve afişlerin, önceki yıllara nazaran fazla olmamasını, olumlu
bir gelişme olarak değerlendirmek gerekir. Buna öncülük eden partileri
kutluyorum. Bunda, çevreye olan duyarlılığın artması ile internet (özellikle
sosyal medya) ve televizyon üzerinden yapılan tanıtımların ön plana çıkmasının
etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, halkın içinde olmak, seçmenler ile yüz
yüze temas kurmak, artık daha çok kabul görüyor. Umarım, bangır bangır müzik
çalmaktan vazgeçilerek, seçim arabalarının ve seçim ofislerinin ses düzeyleri
konusunda da aynı hassasiyet gösterilir.
İlan edilen başkan adaylarının profillerine genel olarak baktığımızda, ilk kez aday olan yeni yüzler, yeni kişiler var olduğu gibi, daha önce aynı görevi yapmış ya da çok kez aday olmuş kişileri de görebiliyoruz. Bazen, “Yine mi aday” “Ne hizmet yaptı ki” ya da “Bu nasıl bir hırs” veya “Kazanamayacağını bile bile aday olmuş” dediğimiz kişilerle karşılaşıyoruz. Kendi açımdan, bu kişilerin medeni cesaretlerini bazen hayranlıkla, bazen de şaşkınlıkla izliyorum.
Seçimlerin bir de ekonomik
boyutu var. Yani, seçim harcamaları, başkan seçilme maliyeti. Bu harcamalar,
adaylar açısından bir maliyet unsuru olurken, bir başkaları açısından da bir
gelir kapısı (hatta gelirin yeniden dağıtımı) olabilmektedir. Şahsi olarak,
seçimler sona erdikten sonra, seçimlerde şu kadar para harcadım veya şu kadar
masrafım oldu diyen bir adayı hatırlamıyorum.
Şeffaflık ve hesap
verilebilmek açısından, seçim harcamalarının toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşılması
hem demokrasimizi güçlendirecek hem de adaylara olan güveni artıracaktır.
Önümüzdeki günlerde propaganda
faaliyetlerinin artması ile birlikte, adayları daha yakından tanıyıp, proje ve
vaatlerini daha iyi dinleme, anlama fırsatı bulacağımızı umuyorum. Yaşadığımız
şehirlerin sorunlarını çözecek, şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirecek
projeleri, hep birlikte bekliyoruz.
Öte yandan, toplumda bir yerel
seçim havasının var olduğunu söylemek, henüz çok zor. Şimdilik, bir yerel
seçimden ziyade, bir genel seçim havasındayız. Genel ekonomi, iç siyaset, dış
siyaset, parti içi çekişmeler ile parti genel başkanlarının açıklamaları ön
planda.
Kendi reklamlarını yapmak
dışında, halka hizmet, şehre hizmet gayesi ile yola çıkan tüm başkan adaylarını
kutluyor, başarılar diliyorum. Önümüzdeki günlerde, cadde ve sokaklar ile
meydanlar daha da hareketlenecek, oy isteyen genel başkanlar ve başkan adayları
ön plana çıkacaktır. Ancak, her zaman olduğu gibi sonunda son sözü yine seçmen
söyleyecektir.
Yaşadığımız şehre en iyi
hizmeti getirecek, şehirlerimizi en iyi şekilde yönetecek belediye
başkanlarını, meclis üyelerini ve muhtarları seçebilmemiz temennisiyle,