Tüketici
Postası – Nilüfer Tuba AKMAN
Yargı Reformu
Stratejisi belgesi ile tüketici uyuşmazlıkları gibi
alanlarda, arabulucuya başvuru konusunun dava
şartı olarak planlanması ve Adalet Bakanının, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürütmesi çalışmalarına
tepki veren Tüketici Örgütleri
Federasyonu (TÖF) Genel Başkanı Fuat Engin, Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel
Başkanı Aziz Koçal, Tüketici ve Çevre
Hakları Federasyonu (TÜÇEDEF) Genel Başkanı osman İlhan ve Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı
Mehmet Bülent Deniz, “arabulucuya, bu kapıyı açacağız” yaklaşımı,
tüketicilerin görüş ve önerileri alınmadan kurgulanan metinlerdir.” dedi.
Tüketici işleminde güçsüz olan tüketici
tarafının korunması, anayasal bir hak ve şarttır
En temel
alanlardan biri olan iş hukuku uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu
arabuluculuğun; tüketici uyuşmazlıklarında da yaygınlaştırılmasının, güçlüye
karşı güçsüz konumda olan taraflardan birinin desteklenmesine yönelik temel ve
evrensel hukuk anlayışı ile mevcut yasal düzenlemelere de aykırı olduğunu
belirten tüketici federasyonları Genel Başkanları, “adalet herkes için eşit ve
erişilebilir ve öngörülebilir olmalıdır. Tüketici işleminde güçsüz olan
tüketici tarafının korunması, anayasal bir hak ve şarttır. Anayasamızın 172.
maddesi gereği, Devlet tüketiciyi korumak ve koruyucu tedbirleri almak
zorundadır. Bu bir tavsiye değil, anayasal görevdir.” şeklinde konuştu.
Uygulamanın
6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun amaç maddesiyle çelişmekte
olduğunu aktaran Tüketici Federasyonları Genel Başkanları, bu yaklaşımın bugüne
kadar tüketicinin hak arama sürecindeki tüm kazanımlarının ortadan kaldırılması
anlamına geldiğini belirtti.
Hakkını arayan tüketiciye ek masraf
çıkacak
“Tüketici davalarının harç ve rüsumdan muaf
olması gibi özel durumları söz konusu iken, arabulucu sisteminin getirilmesiyle
ortaya çıkacak ek masraflar tüketicinin hak aramasının önünde engel oluşturacak
ve caydırıcı bir unsur olarak işlev görecektir. Ayrıca arabuluculukta uzlaşma
sağlanamadığı takdirde tüketicinin hak arama süreci uzayacak ve adalet
gecikecektir.” diyen Tüketici Federasyonları Genel Başkanları, tüketici
hukukunun temel yaklaşımının hukuka aykırı tüketici işlemi yapanın ‘cesaretini
kıracak’ önlemleri almak ile uyuşmazlığın doğmasını engellemek olduğunu ve aksi
takdirde hiçbir çözümün gerçekte tüketici lehine olmayacağını ifade etti.
Kamu sağlığı zarar görecek
Zorunlu
arabuluculuk uygulamasının, ‘hızlı ve ücretsiz’ olması gereken tüketici
yargılamasındaki süreyi tüketici aleyhine uzatacağını ve bu durumun tüketicinin
hak arama eğilimine büyük zarar vereceğini kaydeden Tüketici Federasyonları
Genel Başkanları, “Tüketici uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk, bir yandan
kamu sağlığını yakından ilgilendiren çok çeşitli tüketici uyuşmazlıklarında
gizliliğe neden olacaktır, öte yandan da temel ve evrensel tüketici haklarından
biri olan bilgilenme hakkını da kullanılmaz hale getirecektir. Bu nedenlerle
tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulanmasına yönelik yapılan
çalışmalar uygulamada olumsuz sonuçlar doğuracaktır.” diyerek görüş ve
endişelerini kamuoyunun dikkatine sundu.
Tüketiciye tanınmış haklar, arabuluculuk
masasında pazarlık konusu yapılamaz
Ortak açıklama yapan Tüketici Federasyonları Genel Başkanları, “Tüketici uyuşmazlıklarında, taraflar arası uzlaşmanın sağlanması yönünde; avukatlık kanununda, ön inceleme aşamasında, dava öncesi satıcı ve sağlayıcıya tüketici örgütleri aracılığı ile gönderilen yazılarda ve tüketicinin bilgilendirme ve talebinde arabuluculuğa benzer sistem işlemektedir ve uygulanmaktadır. 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun işlevini gölge düşürecek olan ve kanun ile tüketiciye tanınmış hakların arabuluculuk masasında pazarlık konusu yapılacak olması, Tüketiciler açısından hiçbir şekilde kabul edilemez. Tüketici uyuşmazlıklardan kaynaklı arabuluculuk sistemi ve uygulama çalışmaları çok geç olmadan gündemden kaldırılmalıdır” dedi.