Aralarında OMO, Dove, knorr ve Algida’nın da bulunduğu birçok markanın üreticisi olan Unilever, Covid-19’un yarattığı zorlu koşullara rağmen atıksız bir dünya oluşturma yönünde ortaya koyduğu taahhütler doğrultusunda ilerleme kaydetmeyi sürdürüyor. Şirket, ‘Daha iyi plastik, daha az plastik ve plastiksiz’ çözümler yaklaşımıyla Türkiye’de de plastik kullanımını yüzde 11 oranında azaltırken, geliştirdiği inovasyonları raflara taşımaya devam ediyor.
Unilever geçen yıl, ürün portföyü kapsamında kullandığı net plastik miktarını azaltacağı taahhüdünde bulunan ilk büyük tüketim ürünleri firması oldu. Bu taahhüt doğrultusunda firma, 2025 yılına kadar kullandığı plastik ambalaj miktarını 100.000 tonun üzerinde azaltarak ve (tüketici sonrası) geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artırarak toplam birincil plastik kullanımını yarı yarıya azaltacağını açıkladı.
Unilever söz konusu taahhüdünün ardından geçen bir yıl boyunca, Covid-19’un yarattığı zorlu koşullara rağmen küresel çapta ilerleme kaydetmeyi başardı. Buna göre;
Unilever’in tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik kullanımı (PCR) yaklaşık 75.000 ton arttı. Bu rakam şirketin toplam plastik ayak izi miktarının yüzde 10’undan fazlasına denk gelirken, 2019 yılı ile karşılaştırıldığında PCR kullanımında önemli bir artışı da beraberinde getirdi ve şirketin, 2025 yılına kadar tüm ambalajlarında en az yüzde 25 oranında PCR kullanma hedefi doğrultusunda güçlü bir ilerleme kaydedilmesini sağladı. Unilever, önümüzdeki 12 ay içinde mevcut PCR kullanımını iki katına çıkarmayı hedefliyor.
Şirket ayrıca, net plastik kullanımını da azaltarak, yılda yaklaşık 4.500 ton plastik tasarrufunun gerçekleştirilmesini sağlayacak geri dönüştürülmüş kâğıttan üretilen dondurma kabı inovasyonunu hayata geçirdi.
Unilever geçen yıl, ürün portföyü kapsamında kullandığı net plastik miktarını azaltacağı taahhüdünde bulunan ilk büyük tüketim ürünleri firması oldu. Bu taahhüt doğrultusunda firma, 2025 yılına kadar kullandığı plastik ambalaj miktarını 100.000 tonun üzerinde azaltarak ve (tüketici sonrası) geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artırarak toplam birincil plastik kullanımını yarı yarıya azaltacağını açıkladı.
Unilever söz konusu taahhüdünün ardından geçen bir yıl boyunca, Covid-19’un yarattığı zorlu koşullara rağmen küresel çapta ilerleme kaydetmeyi başardı. Buna göre;
Unilever’in tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik kullanımı (PCR) yaklaşık 75.000 ton arttı. Bu rakam şirketin toplam plastik ayak izi miktarının yüzde 10’undan fazlasına denk gelirken, 2019 yılı ile karşılaştırıldığında PCR kullanımında önemli bir artışı da beraberinde getirdi ve şirketin, 2025 yılına kadar tüm ambalajlarında en az yüzde 25 oranında PCR kullanma hedefi doğrultusunda güçlü bir ilerleme kaydedilmesini sağladı. Unilever, önümüzdeki 12 ay içinde mevcut PCR kullanımını iki katına çıkarmayı hedefliyor.
Şirket ayrıca, net plastik kullanımını da azaltarak, yılda yaklaşık 4.500 ton plastik tasarrufunun gerçekleştirilmesini sağlayacak geri dönüştürülmüş kâğıttan üretilen dondurma kabı inovasyonunu hayata geçirdi.