Sanki ilk defa oluyor da, herkes şaştı kaldı…
Hatırlayalım, çok seneler önceydi, alınan bir kararla, ne kadar sokak lambası varsa sayıldı, ev sayaç fatura adedine bölünüp, çıkan rakam çatır, çatır tahsil edildi ve elanda kesintiler devam ediyor.
Ya çevre temizlik vergisi?
Çöp vergisi diye de halk arasında adlandırılmıştı, sonra su faturalarına dahil edildi, hala tahsil edilmeye devam ediyor bir farkla, atığı çok olan çok ödemiyor da, suyu çok harcayan daha çok ödüyor iyi mi!
Atık denince aklımıza geldi…
Sahi birde atık su bedeli diye ödeme vardı, keza elektrikte ise kayıp kaçak(!) bunlarda faturaların içlerine mahkeme kararı ile kah giriyor kah çıkıyor ama başka isim altında cebimizden hep çıkmaya devam ediyor…
1999 da yaşanan büyük depremde yaraları sarmak için konan(!) özel iletişim vergisi ise 2003 yılında kaldırılmak bir yana, tam anlamı ile kalıcı hale getirilerek elan tahsil edildiğini de unutmayalım...
Gelelim ulaşımda ki çarpıklıklara;
İki litre fiyat ödeyip bir litre akaryakıt alıyor muyuz?
Ya MTV, Zorunlu Trafik sigortası ve özelleşen periyodik muayene istasyonlarına verilen ücretlerin toplamı, makul ve mantıklı mı?
Ve son olarak, araç alımında en üst değerde olan, ÖTV ve buna bağlı katmerli, KDV ile iki araba fiyatına, bir araba alınacağını duyunca, birden neden afallayıp kalıyoruz ki?
İşin en acı yanı ise arabası olmayan ya da araba almaktan vazgeçenlerin, araç sayısında eksilme yaparak, körfez köprüsü ile üçüncü köprüden geçişleri daha da azaltacağını fark etmemeleridir…Sakın ola, bize ne bu köprülerden, üstelik, arabamız da yok demeyin!...Yazının tamamı için tıklayın
Hatırlayalım, çok seneler önceydi, alınan bir kararla, ne kadar sokak lambası varsa sayıldı, ev sayaç fatura adedine bölünüp, çıkan rakam çatır, çatır tahsil edildi ve elanda kesintiler devam ediyor.
Ya çevre temizlik vergisi?
Çöp vergisi diye de halk arasında adlandırılmıştı, sonra su faturalarına dahil edildi, hala tahsil edilmeye devam ediyor bir farkla, atığı çok olan çok ödemiyor da, suyu çok harcayan daha çok ödüyor iyi mi!
Atık denince aklımıza geldi…
Sahi birde atık su bedeli diye ödeme vardı, keza elektrikte ise kayıp kaçak(!) bunlarda faturaların içlerine mahkeme kararı ile kah giriyor kah çıkıyor ama başka isim altında cebimizden hep çıkmaya devam ediyor…
1999 da yaşanan büyük depremde yaraları sarmak için konan(!) özel iletişim vergisi ise 2003 yılında kaldırılmak bir yana, tam anlamı ile kalıcı hale getirilerek elan tahsil edildiğini de unutmayalım...
Gelelim ulaşımda ki çarpıklıklara;
İki litre fiyat ödeyip bir litre akaryakıt alıyor muyuz?
Ya MTV, Zorunlu Trafik sigortası ve özelleşen periyodik muayene istasyonlarına verilen ücretlerin toplamı, makul ve mantıklı mı?
Ve son olarak, araç alımında en üst değerde olan, ÖTV ve buna bağlı katmerli, KDV ile iki araba fiyatına, bir araba alınacağını duyunca, birden neden afallayıp kalıyoruz ki?
İşin en acı yanı ise arabası olmayan ya da araba almaktan vazgeçenlerin, araç sayısında eksilme yaparak, körfez köprüsü ile üçüncü köprüden geçişleri daha da azaltacağını fark etmemeleridir…Sakın ola, bize ne bu köprülerden, üstelik, arabamız da yok demeyin!...Yazının tamamı için tıklayın