Tüketici Postası – Nejla Sakınmaz
TÜ-MER
Genel Başkanı fatih dinler tüketicilerin yaşadıkları mağduriyetlerin tamamına
bakıldığında geride bıraktığımız senenin tüketicilerin geleceğe umutla bakacakları
gelişmelerin yaşanmadığını söyledi. Aksine tüketici haklarının korunmasında
daha zorlu geçen bir yıl olduğunu belirten Dinler, “Geçmiş yıllarda adı
konulmamış ancak yasal düzenlemeler ile önüne geçebilmeyi öngördüğümüz
mağduriyetler yaşanırken 2018 yasal düzenlemeler ile tüketici haklarının önüne
geçildiği bir yıl oldu. Bunun yanında yaşadığımız ekonomik krizde mal ve
hizmetlerde birçok tüketici hak ihlallerini yanında getirdi” diye konuştu.
“Yasal düzenlemelerle tüketicilerin
hakları engellendi”
Tüketicilerin
haklarının korunmasında her geçen süreyi bir kazanım olarak gördüklerini ifade
eden Dinler, “Ancak 2018 yılında enerji hizmetlerinde olsun ulaşım
hizmetlerinde olsun yapılan yasal düzenlemelerle tüketicilerin hakları
engellendi. Finans sektöründe 21. Yüzyıla girdiğimizi düşündüğümüzde uzay
çağında kredi kartı aidatı sorun olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu. Bu konuda
yapılan yasal düzenlemelerin tüketicilerin vicdanlarını rahatlatmadığını
aktaran Dinler, “Kredi Kartı kullanan tüketici aidatsız kart kullanmak üzere
çıktığı bu yolda her yıl yine düzenli kart aidatı ödüyor. Geçtiğimiz yıl da
tüketici talep ettiği ve istediği halde aidatsız kartına ulaşamadığı gibi kart aidatının
da kendisinden alınmasından şikayetçi olabilmektedir” dedi.
“2019 yılında fiyat artışları tüketicinin
canını yakacak”
Enerji
sektörü, ulaşım hizmetleri, finans sektörü gibi konuların yanında yaşadığımız
kriz nedeniyle mal ve hizmetlerdeki fiyat artışları 2019 yılında da tüketicilerin
canını yakacağını dile getiren Dinler, “Geçtiğimiz son 10 seneye baktığımızda
enerji sektöründe yasal düzenleme yapılmadan önce kayıp kaçak bedeli adı
altında alınan haksız bedeller yasal düzenleme ile ortadan kalkması gereken bir
sorun iken yasal düzenleme ile hayatımıza giren bir sorun haline geldi. Yine
ulaşım hizmetlerinde köprü ve otoyollardan alınan bedellerin bir kısmı yasal
olarak tüketiciyi mağdur ederken bir kısmı neden alındığı belli olmayan deli
dumrul geçiş ücretlerine döndü” diye konuştu. Dinler sözlerine şöyle devam etti:
“Sağlık
hizmetlerinde durum aynı. Öte yandan mal ve hizmetlerdeki fahiş fiyat artışları
önümüzdeki yılda tüketiciyi maddi olarak zorlayacak. 2019 yılında tüketicilerin
yaşayacağını ön gördüğümüz sorunlar aslında geçmiş 20 yılda yaşadığımız
sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek yıllarda da bu sorunların yaşanma
ihtimali yüksek görünüyor.”
“Yapılan düzenlemeler satıcı ve
sağlayıcıya yaradı”
Geçmiş
dönemlerde tüketicilerin yaşadığı konuların masaya yatırıldığında bunların
karşılığı olarak sorunun giderilmesi adına yapılan az sayıdaki yasal
düzenlemelerin sorunun kaynağı haline geldiğini belirten Dinler, “Tüketici
almadığı hizmetin karşılığında ödediği kayıp kaçak bedelinden rahatsız oluyorsa
siz kayıp kaçak bedeli yasal olarak düzenlendi diyemezsiniz. Kredi kartı aidatı
hala ülkede milyonlarca tüketiciyi rahatsız ediyorsa aidatsız kart düzenlemesi
yapıldı diyemezsiniz. Evet yasal olarak düzenlemeler yapıldı ancak tüketicinin
yaşadığı mağduriyetlerin önüne geçmedi bilakis tüketici alanında yaptığınız
düzenlemeler satıcıya ve sağlayıcıya yaradı” diye konuştu.
Tüketici almadığı hizmetin bedelini ödemek
istemiyor
Faturalarda
yaşanan ihtilaflarda sorunun çözümü olarak hizmet sağlayıcılar tarafından
tüketiciye karşı sorgusuz icraya gidilmesi ile ilgili düzenleme yapıldığını
hatırlatan Dinler, “Yani tüketici telefon ya da su faturalarında bir sorun ile
karşılaştığında hiçbir heyet ya da mahkemeye gitmeden bu konuda servis
sağlayıcı kesinlikle haklı diyerek icra ile ilgili düzenleme yapıldı. Binlerce
tüketici bu anlamda mağduriyet yaşıyor ya da sağlayıcının talep ettiği yüksek bedeli
ödeyerek sorun yaşamak istemeden mağdur oluyor” dedi. Sorunun kaynağının basit
olduğunu ifade den Dinler şöyle konuştu.
“Tüketici
edimin ederini bilmek istiyor. Konuştuğu kadar telefon faturasını karşısında
görmek istiyor. Kullandığı kadar enerji bedeli ödemek istiyor. Almadığı hizmetin karşılığında kredi kartı
aidatı ödemek istemiyor. Aracıyla geçmediği yolun ücretini ödemek istemiyor.
Hız limitlerine uyarak geçtiği yoldan onlarca trafik cezası yemek istemiyor.
Dün satın aldığı ürünü ya da hizmeti iki gün sonra aynı fiyat ile satın almak
istiyor. Kısacası almadığı hizmetin bedelini ödemek istemiyor. Aldığı malın
fiyatının neden arttığını bilmeden almak istemiyor. Tüketici derneklerinin itiraz
ettiği bu gibi konulara kulak verilirse sorunlar çözülür diye düşünüyorum.”