İngiltere’nin elektrik üretimi son 24 yılın en düşük seviyesine gerilerken yenilenebilir enerjide rekor artış yaşandı.
İngiltere’de elektrik üretiminde düşüş yaşanırken, bir yandan da temiz enerji kaynaklarına önemli ölçüde bir geçiş oldu; 2018 yılında düşük karbonlu kaynakların toplam kaynaklara oranı %53’e ulaştı.
Bu yükseliş, aşağıdaki grafikte göründüğü üzere 2018’de rüzgâr enerjisindeki %16’lık artış (58 TWh’lik üretim) ile açıklanabilir (yeşil çizgi ve bölge). Rüzgârdan üretim miktarı 17TWh’lık üretim sağlayan kömürün yaklaşık üç buçuk katına denk gelmektedir (siyah çizgi ve bölge). (TP)
- İngiltere’nin 2018 yılı elektrik üretimi 335 TWh olarak gerçekleşerek 1994’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. 1994 yılı aynı zamanda Tony Blair’ın İşçi Partisi’nin başına geçtiği, Amazon’un kurulduğu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin internete erişiminin başladığı yıl.
- Toplam elektrik üretiminde 63 TWh düşüş yaşandı. Bu düşüş üretimin yüzde 16’sına ve 3200 MW’lık Hinkley Nükleer Santrali’nin üretiminin iki buçuk katına denk geliyor.
- Fosil yakıtların 2018 yılında elektrik üretimindeki payı tüm zamanların en düşük seviyesinde gerçekleşerek%46 oldu. Kömürden elektrik üretiminin, doğalgaz fiyatlarındaki yükselişe cevaben artmasının beklenmesine rağmen düşüş eğilimi devam etti.
- Kömürden üretim: 17 TWh (toplam üretimin %5’i), bir önceki yıla göre %25 düşüş.
- Doğalgazdan üretim: 132 TWh (toplam üretimin %39’u), bir önceki yıla göre %4 düşüş.
- Nüfus artışı sebebiyle kişi başına düşen elektrik üretimi 1984 yılından beri görülen en düşük seviyeye geriledi. 2005 yılından beri yüzde 24’lük düşüş yaşandı.
- Kişi başına düşen elektrik üretimi 2005 yılındaki seviyede devam etseydi İngiltere’nin 2018 yılında dört adet Hinkley Nükleer Santrali’nin üretimine eşdeğer 103 TWh ek üretime ihtiyacı olacaktı (Nüfus 2005 yılından bu yana yüzde 10 arttı).
- 2018 yılında elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı 2017’deki yüzde 29 seviyesinden yüzde 33’e yükselerek rekor seviyeye ulaştı. Yenilenebilir kaynaklardan üretimde 2005 yılına kıyasla 95 TWh artış yaşandı.
- Rüzgâr enerjisinden üretim: 58 TWh (toplam üretimin %17’si), bir önceki yıla göre %16 artış.
- Güneş enerjisinden üretim: 13 TWh (toplam üretimin %4’ü), bir önceki yıla göre %11 artış.
- Biyokütleden üretim: 36 TWh (toplam üretimin %11’i), bir önceki yıla göre %13 artış.
- Nükleer enerjiden üretim: 65 TWh (toplam üretimin %19’u), bir önceki yıla göre %7 düşüş.
- Yenilenebilir enerjinin 2005’den bu yana artan üretimi (95 TWh) ve kişi başına elektrik üretimindeki düşüş (103 TWh) doğalgazla ikame edilseydi İngiltere’nin 2017 yılındaki toplam emisyonları mevcut duruma kıyasla %20 daha fazla (368 Milyon ton CO2) olurdu. Kömürle ikame edilseydi, ekonomi genelinde emisyon artışı yaklaşık %50 daha fazla olurdu.
- İngiltere’nin ekonomik büyümesi ve elektrik üretimi arasındaki ayrışma(decoupling) halihazırda tamamlanmış durumda. Ekonominin büyümesi ile elektrik üretimindeki artış arasındaki eskiden gerekli olduğu varsayılan ilişki, enerji-yoğun endüstrilerin yerini yüksek katma değer sağlayan üretim ve hizmet sektörüne bırakmasıyla birçok gelişmiş ülke gibi İngiltere’de de anlamını yitirdi.
İngiltere’de elektrik üretiminde düşüş yaşanırken, bir yandan da temiz enerji kaynaklarına önemli ölçüde bir geçiş oldu; 2018 yılında düşük karbonlu kaynakların toplam kaynaklara oranı %53’e ulaştı.
Bu yükseliş, aşağıdaki grafikte göründüğü üzere 2018’de rüzgâr enerjisindeki %16’lık artış (58 TWh’lik üretim) ile açıklanabilir (yeşil çizgi ve bölge). Rüzgârdan üretim miktarı 17TWh’lık üretim sağlayan kömürün yaklaşık üç buçuk katına denk gelmektedir (siyah çizgi ve bölge). (TP)