Plastik
Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “1,5
milyar dolar büyüklüğü ile hammaddedeki cari açığın kapatılmasına 1 milyar
dolardan fazla pozitif katkı sağlayan plastik geri dönüşüm sektörünün üzerine
para vererek çöp ithal ettiğini iddia etmek ciddiyetten uzaktır” dedi.
Plastik
hammaddede cari açık %35,1 azalacak
Sektörün
ekonomik büyüklüğü hakkında bilgi veren Gülsün: “2050’de güncel fiyatlarla
plastik geri dönüşüm sektörünün küresel pazar büyüklüğü 900 milyar doları
geçecek ve Türkiye mevcut büyümesini sürdürürse 2025’te 3,25 milyar dolar;
2050’de ise 63 milyar dolarlık bir sektöre kavuşacak. Bugün katı atık depolama
ve yakmada istihdam edilen her 1 kişiye karşılık 20 kişi geri dönüşüm
sektöründe istihdam edilmektedir. 2030’da 4,3 milyon ton işlemesi beklenen
plastik geri dönüşüm sektörünün hammadde cari açığını %35,1 azaltması
beklenmektedir” dedi.
Kayıt
dışı sektörlerin çıkarları ülke menfaati ile uyuşmuyor
Sözlerine
devam eden Selçuk Gülsün: “Pekiyi neden bu kadar gürültü koparılıyor. Sebebini
söyleyeyim. Kayıt dışı sektörler sokaktan bedava atık topluyor. Ülkemizdeki
ayrıştırma kalitesinden dolayı rekabetçi hurda tedariki sağlanamıyor.
Yurtdışından gelen ürünle kalite, sürdürülebilirlik ve kontaminasyon
açılarından rekabet edemiyor. Dolayısıyla sokak toplayıcıları çevre sağlıkçısı
değil ki çöp ithalatını kendilerine dert edinsinler. Hatta bu iddialar ile
kendilerini ifşa ediyorlar. Yani yurtdışından kaliteli ürün geliyor ki ithalat
yasağı için mücadele ediyorlar. Oysa ülke menfaati dünyanın gittiği yön olan
döngüsel ekonomiye geçmekte, milyarca dolarlık tesislerin sanayi ve ekonomimize
rekabetçi şartlarda katkı vermeye devam etmesini sağlamakta yatıyor” dedi.
Sanayideki
sıkışıklığı plastik geri dönüşüm sektörü ile aşacağız
Geri
dönüşüm sektörünün istihdam, katma değer, rekabet gücü ve ihracat konularında
ekonomiye can verdiğini belirten PAGDER Başkanı, sözlerine şu şekilde devam
etti: “ülkemiz plastik hammaddede %85 oranında dışa bağımlıdır. Plastik geri
dönüşüm sektörü tam da bu noktada hammaddeyi döngüsel ekonomiye uygun olarak
plastik sektörüne sunmakta ve otomotiv, beyaz eşya, elektrik/elektronik, tarım,
inşaat ve ambalaj başta olmak üzere birçok sektörde ülkemizin rekabetçi
yapısını korumaktadır. Yurtiçinden ve yurtdışından tedarik edilen hurda
hammadde ülkemizde işlenerek çeşitli mamullere dönüştürülmekte 3,5 kat katma
değer ile içeride kullanıldığı gibi ihraç da edilmektedir. Yurtiçinde
ayrıştırılarak geri dönüşüme hazır hale getirilen hurdalar yeterli seviyede
değildir, bu sebeple yurtdışından kağıt, demir, çelik vb. temel sektörlerde
olduğu gibi plastik sektöründe de ithalat yapılmaktadır. Bu nedenle yeni sanayi
yatırımları ile bırakın kısıtlanmayı, ithalatın kolaylaştırılması ülke
menfaatinedir.”
Çöp değil
plastik hurda hammadde ithal ediliyor
Bir
süredir basında sık olarak yer bulan “çöp ithalatı” haberlerinin gerçeği
yansıtmadığını belirten Gülsün “Türkiye’ye çöp ithal etmek kanunen yasak olduğu
gibi çok ağır yaptırımlara da tabiidir. Bu iddialarda bulunanlar her şeyden
önce gerek gümrüklerde gerekse sonraki süreçlerde denetim gerçekleştiren kamu
otoritelerini ve personelini itham etmektedirler. 2018 yılında Türkiye’nin
plastik atık ithalatına ödediği ortalama bedel ton başına 250 doların
üzerindeyken, iddia edildiği üzere kimin, neden üzerine para vererek çöp ithal
ettiği iddiası ise rasyonel değildir. Çöp ithal edildiğini iddia edenleri nasıl
bir katma değer oluştuğunu göstermek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı izniyle
faaliyet gösteren tesislerimize davet ediyoruz.”