TDK büyük sözlüğünde saçma sapan sözler ve işler için kullanılan bir deyim olarak geçiyor. Sanırım son çıkacak yasalardan sonra, yazı yazmak ve bir şeyler için iniyor ya da çıkıyor demek bile tartışmalı olacağa benziyor.
O halde ilerideki yazılarda bu halk deyimlerini kullanmak ya da başka bilimsel ya da sosyal yakıştırmalarla derdimizi anlatmak hatta Nasrettin hocamızın o güzel ve ders verir hikayelerine yönelerek, durumları açıklamaya çalışacağız her halde.
Örneğin;
Dolar yükseliyor yerine dolar kafilesi, Ağrı dağı zirve tırmanışına başladı
Faiz timi en dik kaya tırmanışını başarıyla sürdürüyor
Fiyat ekibi ise orta zirvede, son kampını kurdu diyebiliriz…
Elbette bunlar yüksek irtifaya düşkün sporcular
Bir de son derece ve çok tehlikeli kasksız, can yeleksiz asla yapılmayanlar su sporları var değil mi?
İşte bunları da, TL, ücretler, satın alma gücü ve bankadaki mevduatlar yapıyor!
Adına da rafting (sal yarışı) deniyor
Asi nehrinin en tepe ve noktasından, lastik şişme bota biniyorsunuz ve bağıra, çağıra akıntıyla aşağılara, durgun sulara gelene kadar sürükleniyorsunuz…
Bu sporun en tuhaf tarafı ise herkesin ayrı bir heyecan ve korku yaşayarak çıkardığı farklı sesler ve çılgın hareketlerdir!
Konuyu değiştirelim…
Nasrettin hoca bir gün evinin damından düşmüş.
Konu, komşu koşup hocayı çekiştirmeye başlamışlar.
Birisi hoca ile göz göze gelince, hele durun hoca bir şey söyleyecek galiba diye eğilip kulağını hocaya vermiş.
Hocanın söylediği çok net;
Beni çekiştirip durmayın, hemen damdan düşen birini bulun, benim derdimden en iyi o anlar!
Kıssadan hisse…
Kümese yönetici arayan tavukları duyan tilki, bari bende bir müracaat edeyim biraz eğleneyim demiş!
Ne hikmetse tavuklar en çok tilkinin önerisini beğenmişler.
Tilki haliyle çok mutlu ve şaşkın…
Tavuklar tilkiye maaş olarak “ne istersin” diye sorunca?
Tilki bir de üstüne maaş mı vereceksiniz?
Vallahi ben gülmekten söyleyemiyorum siz ne takdir ederseniz demiş…
Çok sevdiğim bir Anadolu deyimi vardır;
El elin eşeğini ıslık çalarak ararmış…
Zengin dolarını dağdan ağa aşırır, fakir aldığı üç kuruşla düz ovada şaşırırmış!
Sözün özü;
Sakla samanı gelir zamanı. O zaman işte bu zaman da, saman nerede ve saklandığı yerde duruyor mu?