Sevgili dostlar, hepimiz tüketiciyiz. İhtiyacımız olan birçok şey alıyoruz. Bugün sizlerle çok önemsediğim bir konuyu, tasarruf konusunu paylaşmak istiyorum. En azından bizim için geçti deseniz bile çocuklarımızın yaşamlarını kurtarabiliriz diye düşünüyorum.
Sevgili tüketici dostlarım,
Birçoğumuzun geliri kısıtlı ve her geçen gün artan fiyatlar nedeniyle elimize geçen paranın alım gücü daha da azalıyor. İşte her geçen gün bir adım daha kötüleşen bu günlerden nasıl daha az sıkıntı ile çıkabiliriz? Tabii ki tasarrufla…
Tasarrufta ilk başta yapacağımız şey, elimizde mevcut bulunan başta gıda olmak üzere her şeyimizi israf etmeden kullanmamız gerekiyor. Çünkü israfla lüzumsuz, ölçüsüz harcama yaparız. İsraf çılgınlıktır, boşa harcamadır, savurganlıktır. Bizi sefalete sürükler. Bu nedenle elimizdeki her şeyin kıymetini bilip onları israf etmeden kullanmamız gerekiyor. Çoğumuzun küçümsediği, bayatladığı zaman yemek yerine çöpe koyduğumuz bir ekmeğe bile muhtaç olabileceğimizi unutmamalıyız.
Sevgili dostlar,
Zararın neresinden dönülürse kârdır. Malumunuz günümüzde paramız varsa ele günü muhtaç olmadan yaşayabiliriz. Elimizde paramızın kalması için de peki ne yapmalıyız? Bunun için yapmamız gereken en öncelikle şey, maaşı elimize aldığımız zaman yüzde 20’sini tasarruf için bir kenara koymamız gerekiyor. Daha sonra kira, fatura, gıda gibi ihtiyaçlarımızı karşılamalıyız.
Şimdi birçoğunuzun "elimize bu kadar para geçmiyor, nasıl tasarruf yapalım?" dediğinizi duyar gibiyim. Sevgili dostlar, 1 TL olsa bile bunu tasarruf yapmaya başlamalıyız. Bu belki küçük bir miktardır ancak bu bir alışkanlık haline dönüşünce ilerisi için bir kazanç olacaktır. Biz yapamayacaksak bile çocuklarımıza tasarruf bilincini kazandırmalıyız. Yoksa bizim yaşadığımız sıkıntıları onlar da yaşar.
Bol bol tasarruf yaptığınız, sıkıntısız günler yaşamanız dileğiyle, sağlıkla kalın…