Tüketici hayat pahalılığı yüzünden iki yakasını bir araya getiremezken yine bir seçim girdabına çekiliyor. Seçe seçe bir hal olan tüketici nedense refahını artıracak seçimi bir türlü yapamadı gitti.
Şimdi malum Türkiye'ye özgü bir başkanlık modeline resmen geçiş için haziranda sandığa gideceğiz. Fiilen zaten geçilmişti malum!
Seçimlerde cumhurun adaylarının belirlenmesi için ya milletvekillerinin teklifi ya da 100 bin imza gerekiyor. Meclis'te sadece 4 parti olduğundan ikisinin adayı zaten belli olduğundan diğer ikisi ne yapacak merak konusu.
HANGİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ EY YSK!
Bunun yanında bir de Meclis'te temsil edilmeyen sesi soluğu kesilmiş kitlelerin adayları var. Bunlar kendi adaylarını seçimde görmek için tek tek il ve ilçe seçim kurullarına gidip imza vermek zorundalar. Bu bir kere saçmalık. Teknolojinin bu kadar hayatımıza girdiği bir çağda yazılı kağıtla gidip bizi en iyi yöneteceğini düşündüğümüz birinin seçime katılabilmesi için imza vereceğiz.
Şimdi devletimize vergilerimizi artık elektronik ortamda ödeyebiliyoruz. E-fatura diye bişi de çıktı. Kayıtlı e-posta desen var. En önemlisi de son dönemde miras sorgulamaydı, soy ağacı sorgulamaydı derken gündemden düşmeyen e-devletimiz var. Ülkede epey bir e-devlet kullanıcısı oluştu. Nüfusun en az üçte biri kullanıyor olmalı. Ama öte yandan Facebook kullanan sayısı daha fazla. Şimdi daha önceki bir yazımda da değinmiştim. Emma Watson ve Tom Hanks'in başrollerini paylaştığı The Circle filminde ülkedeki seçimler "circle" adı verilen sistem üzerinden yapılıyordu.
NE DURUYORSUN, HELVA YAPSANA
Ben diyorum ki madem biz vatandaşlarımızın e-devlet kullanımını yaygınlaştırmak istiyoruz. Şimdilik belki seçimleri e-devlet sistemi üzerinden yapamayız ama kurulacak basit bir altyapıyla, ıslak imzalı yüz binlerce dilekçeye gerek kalmadan e-devlet üzerinden Cumhurbaşkanı adayımızı bildirelim. Çok mu zor? Değil. Dünyaya örnek olur muyuz? Evet oluruz. E-devlet kullanan vatandaş sayısı artar mı? Artar. O halde; Mahmut Tuncer'in meşhur ettiği şarkıdaki gibi; "Bakkal amca, bakkal amca. Şekerin var mı? Var. Unun var mı? Var. Yağın var mı? Var. Ne duruyorsun helva yapsana!"