Salgına yüklenen misyonlar, görevler(!) belki biraz da iftiralar(!)...
Ülkemizin 18 milyon öğrencisi Mart 2020'den 2021 eğitim takvimin ilk yarıyıl sonuna kadar uzaktan eğitimden bir şey anlamadı. Ve bitiş tarihi muallak... Veliler, öğrencilerden beter şokta... Nasıl olmasınlar, tüm emekleri çocuklarının iyi bir eğitim alması içindi... Bozuk ekonominin azalttığı gelirler Pandemi nedeniyle hepten eridi... Kısa vadede işe, normale dönüş, yeni bir iş imkanı mümkün görünmüyor. Kısacası, telafi için gereken maddi imkan da kalmadı elde... Eğitimciler şaşkın, hiç beklemedikleri bir eğitim sistemine adapte olup, çocukları motive etmeye çalışıyorlar...
Denebilir ki buraya kadar dünya da bizden farklı değil... Kabaca, evet... Ama gelin görün ki koca bir, 'ayrıntı' illeti(!), "Buradayım, buradayım!.." diye bağırıyor!.. Görmesek, duymasak susar mı?.. Susmaz, istese de susamaz!.. Kulak verilmezse ülkeye kabus gibi çöker!.
NEDİR BU, "BENİ GÖR!" DİYEN AYRINTI?
Bu, eğitimde eşit imkan bulamayan öğrenci ve velilerin sessiz çığlıklarıdır!.. EBA sistemiyle efsaneler yarattığına inanların görmedikleri milyonların dillendiremedikleri, "Eğitimde eşit imkan." talepleridir...
Ülkede, altı milyondan fazla çocuk ve gencin bırakın interneti evinde televizyonu bile yoksa, eğitimde eşitlik ve adaletten nasıl bahsedebiliriz? Bugüne kadar, eğitimde eşit imkandan yoksun öğrencilerin uzaktan eğitimde yoksunluklarının katlanarak artmasının ülke için 'katlı kayıp' olacağını hala fark edemedik mi? Buna ne zaman ayacağız?
"BEKA" MI DEMİŞTİNİZ?
İnsanın temel sağlık ve barınma hakkını sağlaması, koruması dahi eğitimiyle doğru orantılıdır. Görmek isteyene dünyada örneği çok olan şudur ki; eğitimsiz toplumlar diğer toplumların avlarıdır, tuzaklara kolay düşer. Aksini iddia etmek insanlığa ihanettir. Bu, bu kadar nettir!..
Devletin varlık nedeni, insandır. İnsanını yaşatan devlet, yaşar. İnsanı yaşatmanın olmazsa olmazı, 'sosyal devlet' olmaktır. Sosyal devlet olmak; temel insan haklarını insan onuruna yakışır şekilde hayata geçirmek, sosyal adaleti sağlamak, vatandaşına fırsat eşitliği yaratmak demektir.
Anayasada sosyal devlet yazması yetmez. Pratikte karşılığı olmak zorunda. Devlet, özellikle salgından daha fazla zarar gören, 'dar gelirli' ailelerin çocuklarının eğitiminde fırsat eşitliğini gözetmek mecburiyetinde.
'AÇIK SORUMLULUK'...
Toplumun 'doğurma' sayısına açık, zımni müdahaleyi hak gören bir devlet, doğanların temel ihtiyaçlarından 'açık' olarak sorumludur. Eğitim, temel bir ihtiyaçtır...
Geleceğin emanet edileceği genç nesli eğitmeden çağdaş ülke beklentisi, ‘gerçeklikten kopuk’ bir hayaldir. Kör topal bir eğitimin kaybı sadece öğrenci ve velilere değildir. Gerçeği görelim artık. Kaybedenin toplum ve ülke olduğunu, faturasının ağır olacağını bilelim..
Sözün özü...
Milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte yetkililerden,
"UZAKTAN EĞİTİMDE EŞİT İMKAN" istiyor!..