Diğer
şehir, ilçe ve beldelerde de görüyorum ama İstanbul’da daha yoğun… Belediye
başkanları, türlü vesilelerle ve türlü mecralara kendi resimlerini ve/veya
isimlerini yazdırıyorlar.
Örnekler mi? Şehir girişlerine, yol ve otoyol kenarlarına, dağa taşa resim/isim yazdıranlar… Çöp kamyonlarının üzerlerine resim/isim yazdıranlar… Düğüne, cenazeye, Çanakkale’ye gönderilen otobüslere, midibüslere, minibüslere resim/isim yazdıranlar… Aşevi araçlarına resim/isim yazdıranlar…. Kültür evleri ve kültür merkezlerinin üzerlerine resim/isim yazdıranlar… Belediyeye ait panolara, duyuru ve etkinlik tabelalarına, posterlerine, broşürlerine resim/isim yazdıranlar… Örnekler muhtelif…
Bunların hepsi para ve belediyelerden çıkıyor. Bir başka deyişle, halka hizmet için harcanması gereken kaynaklar, başkanların kendilerini tanıtması ve büyük oranda tekrar seçilmelerinin sağlanması için bu görsellere gidiyor.
19 Şubat itibariyle, mahalli seçim aday listeleri seçim kurullarına teslim edildi. Mevcut belediye başkanlarından ya kendi istekleriyle ya da partilerinin tercihleriyle listeye girmeyen/giremeyen belediye başkanları var. Listelere dahil olanlardan bir kısmının da seçilemeyeceği muhakkak…
Belediye başkanı değiştiğinde, yeni gelen başkan ve ekip bunları mutlaka kaldıracak, kaldırırken de belediyeden para kullanacak… Tekrar yazdırırsa, tekrar para kullanacak…
Bunlar için kullanılan kaynaklar, halka hizmet için kullanılacak paradan tasarruf anlamına gelir. Belediyelere halk için verilen kaynakların, belediye başkanının reklamı için kullanılması doğru değildir. Belediye başkanı reklam ile değil hizmetleri ile tanınmalıdır. Bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır.
Yazıma, Tanzimat Dönemi’nin en önemli yazar, şair ve devlet adamlarından, Ziya Paşa’nın meşhur terkib-i bendlerinden biriyle son vereyim.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın
görünür rütbe-i aklı eserinde.