Önceden de vardı. Ancak tembihlemiş ya da öğretilmiş gibi hepsi aynı tip görüntüde ve hareket tarzında değillerdi. Son birkaç yılda ve son birkaç ayda neredeyse hepsi tek tip oldular. Kimden ya da kimlerden bahsettiğimi merak ettiniz, değil mi?
Trafikte, yolda, kaldırımda, otobüste, takside, bankada, kasa önlerinde bir şekilde muhatap olmak zorunda kaldığınız, kural tanımayanlardan bahsediyorum. Bunlarla çeşitli şekillerde karşılaşabilirsiniz. Trafikte giderken aniden önünüze kırabilir, arabasının kapısını hızla bırakarak aracınıza zarar verebilir, kaldırımda omuz atabilir, toplu taşıma araçlarında rahatsızlık verebilir, herhangi bir sırada beklerken gelip önünüze geçebilir.
Ortak özellikleri; hak-hukuk-insan-insanlık tanımazlar, ikaz edildiklerinde söze “sen kimsin”le başlayıp, yüksek perdeden posta koyarlar, en ufak bir şeyden dolayı ölçüsüz küfür ve şiddete meyillidirler, psikopatik tavır sergilerler, erkek olanları genelde sakallıdır. Çok tanıdık geldi değil mi?
Toplum olarak “işimiz-gücümüz var, bulaşmayalım” dedikçe, sayıları her geçen gün artıyor. Arttıkça da, hızımız ve hayatımızın kalitesi düşüyor. Artık neredeyse her gün, haber mecraları bu tiplerin karıştığı üçüncü sayfa haberleriyle dolu… Topluma yaşattıkları terörün bir başka türü…
Devlet bu işin neresinde? Mayıs ayının başında böyle bir durumla karşılaştım. Bir dilekçe ile savcılığa başvurdum. Savcılık; Basit Tehdit, Mala Zarar Verme, Trafik Güvenliğini Kasten Tehlikeye Sokmak başlıklarında, üç ayrı suçlamayla soruşturma başlattı. İşi gücü bıraktık, gittik karakolda ifade verdik. Bir hafta sonra fail cep telefonumdan beni arayıp, ev adresimi söyledi ve şikayetimden vazgeçmemi istedi. Aradan dört buçuk ay geçti, soruşturma ile ilgili bir gelişme yok. Diğer taraftan sizi korumakla mükellef olanlar, korumak bir yana kişisel verilerinizi suçluyla paylaşıyor.
Anladığımız ve gördüğümüz o ki; fiil gerçekleştikten sonra devlet mekanizması çok zayıf, neredeyse çalışmıyor, hatta tersine çalışıyor. İnsanlar, her tülü mağdur olacakları için çoğunlukla üzerinde durmuyor ve başını çevirip gidiyor. Sonuç; psikopatik tavırlara prim verildiği için bu tiplerin ve karıştıkları olayların sayısı her geçen gün artıyor. Sokaklar ve vatandaş sahipsiz...
Çözüm nedir? Sokaklarda her daim, yeterli sayıda kolluk, polis ve jandarma olacak. Olaylara anında ve usulüne uygun müdahale edilecek. Kamu düzeni, ancak böyle sağlanabilir. Hayatımızın hızı ve kalitesi ancak böyle arttırılabilir. Şu an bir düzen varsa, iyiniyetli insanların huzursuzluk çıkmaması için susmalarındandır.