Mutfak ve yemek, toplumların en önemli kültür miraslarından biridir. Şehir hayatı, hızlı tüketim, ucuz ürün, popüler kültür gibi çeşitli sebepler mutfağımızı ve yemeklerimizi de tehdit etmeye başladı.
Süt tatlıları özellikle çocuk ve gençler için enerji kaynağı olmanın yanında, vücut ve kemik gelişimleri için son derece faydalıdır. Şerbetli tatlılara göre de, glisemik endeksleri daha düşüktür. Bundan 20-30 yıl önce, sadece muhallebicilerde bulunan tavukgöğsü ve kazandibi tatlıları, artık marketlerin sütyoğurt reyonlarında, toplu yemek yenilen okul-fabrika-hastane yemekhanelerinde ve türlü görünümlerle, sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Peki geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu tatlılar ile diğerleri aynı mıdır?
Aslında tavukgöğsü ve kazandibi tatlılarının ikisi de aynı reçetelerden elde edilmektedir. Kazandibi, tavukgöğsünün dibi tutturulmuş (dibi karamelize olmuş) halidir. Geleneksel ürünün reçetesinde neler vardır?
Süt (yağı alınmamış ve muamele görmemiş), tozşeker, (kart tavuklardan elde edilmiş) haşlanmış tavuk göğüs eti, (ıslatılmış pirincin değirmende çekilmesiyle elde edilen) pirinç sübyesi. Bu malzeme kaynatılıp muhallebi kıvamına getirilerek, tepsilere dökülür. Bu haliyle porsiyonlanıp servis edilirse tavukgöğsü, tepsilerin dipleri ayrıca ocakta tutturulursa kazandibi olur.
İçinde tavuk eti bulunmayan, yağı alınmış pastörize süt, likit şeker, nişasta, pirinçunu, makine ile yapay karamelize edilen ve koruyucu katkı malzemeleriyle, insan eli değmeden hazırlanan, neredeyse bir ay raf ömrü verilen tatlılar ile özellikle okul-fabrika-hastane yemekhanelerinde yine içinde tavuk eti bulunmayan, yağı alınmış pastörize süt, su, hazır toz karışım malzeme ile hazırlanan ve aynı ismi taşıyan tatlılar; nefaset, kalite, sağlık ve besin değeri bakımından geleneksel tatlılarımızla mukayese edilemez.
Ancak tüketicinin her zaman bunu bilmesi mümkün olmaz. Türk Gıda Kodeksi (köfte, döner, sucuk, kavurma, jambon gibi) bazı ürünleri tarif etmiş ve tarifteki reçetelerin hilafındaki uygulamaları da tağşiş kabul ederek, yaptırım getirmiştir.
Kültürümüzün muhafazası ve insanlarımızın sağlıklı beslenmesi için aynı şey geleneksel tatlarımız için de yapılmalı, reçetelerimiz ve tatlarımız yasal koruma altına alınmalıdır.