Kayıtlı ekonominin desteklenmesi amacıyla yeni bir uygulamaya imza atıldı. Bundan sonra elden kira vermeler gibi, 7 bin TL’nin üzerinde nakitle ödeme yapmak da yasaklandı. Prensipte son derece doğru bir hareket olmakla birlikte, bunun vatandaşa yönelik anlatılıyor olması kendi içinde bir çelişki.
Hangi vatandaş beyaz eşya satan bir yere gidip, cebinde 10 bin TL ile bir şey almak istediğini söyler? Aslında doğru soru şu: Kaç kişinin cebinde, ay başından bir gün sonra nakit 7 bin TL kalıyor?
Esasen kurumsal firmaların banka üzerinden yaptıkları maaş ödemeleri istisna tutarsak, ülkedeki işletmelerin yüzde 90’ından fazlasının da KOBİ olduğunu düşünürsek, elden verilen maaşların ağırlıkta olduğunu biliyoruz.
Bunun da yasal olarak mümkün olmamasına rağmen, yapıldığını herkes biliyor. Bilhassa haftalık ödemelerin yapıldığı küçük esnafta bu uygulama halen devam ediyor. Fakat burada konu, nakit ve kaynağı belirsiz paranın peşine düşmek olmalı.
Aksi takdirde konuyu vatandaşa getirirsek, kimsenin cebinde ayın ikisinden sonra bir kuruş kalmıyor. Ortadaki fakirliğin o kadar farkında değiller ki, uygulamaya geçerken bunu bile hesaba katmamışlar.
Peki nakit para nerede geçer? Ödemeye sıkışan esnaf malını bozdurur, yani spota satar. Spota alan kişilere geçiş olduğu andan itibaren de, tüm fiyat ve işleyişi bozan spot piyasada kart geçmez.
Orada cebinde nakit olan insanlar, piyasa değerinin çok altında ürünlere ulaşırlar ve orada da banka uygulaması yoktur. Bir ara bunun önüne geçilmişti. Özellikle kredi kartının devreye girmesiyle birlikte bu piyasaların takibi kolaylaşmış, akabinde de sektörler belli bir düzen içine girdiği için spot sorunu ortadan kalkmıştı.
Ama şimdi ne yazık ki yine hortlama tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bilhassa ikinci el piyasalarının hareketlendiği, insanların kalite ve sağlık unsuru aramaksızın ihtiyaçlarını görmek adına yöneldiği piyasalarda nakit uygulamaların ve nakit paraya yapılan büyük indirimlerin kuralı ihlal etme riski bulunuyor.
Peki bunu yasakladınız da nasıl denetleyeceksiniz? Her zaman olduğu gibi kurala uyanların esas olduğu bir yaklaşım esas olacak. Yani kural dışı davrananlar, bankaya maaş yatırıp, fazlasını elden geri alanların, kiranın bir miktarını bankaya yatırıp, diğerini elden verenlerin olduğu bir piyasa ortamında yine var olacak.
Prensip olarak doğru olsa da, temelde vatandaşın geçim ve satın alma gücü sorunlarını ortadan kaldıracak bir yaklaşım sergilemezseniz, bu işlerin düzene girmesi bir yana, kural ihlalinin oluştuğu ortamlarda, kurala uyanların mağdur olduğu sistemler yaratırsınız.
Ve hepsinden önemlisi, kredilerin kesildiği, kısıtlandığı, insanların borca batarken fiyatlara yetişemediği ortamda 7 bin TL nakitle dolaşanı nerede bulacaksınız; hadi buldunuz diyelim, bunun elden ödeme yapmamasını nasıl sağlayacaksınız?