Geleneksel emekliyi oyalama günlerine geri dönüldü. Temmuz 2023’te zorlaşan geçim koşulları ve artan enflasyonun altında aldığı para pula dönen ve o tarihten beri önce dövüp sonra sevilen emeklinin hisleriyle yine alay edilmeye başlandı.
Ramazan ayını nasıl geçireceği bilinmeyen, resmen sadaka ya da fitre, zekat verilebileceği kabul edilen, bu ülkeye emek vermiş, kumbara para atıf, alacağı para ve sağlık hizmetini hak etmiş insanlara yeniden bayram ikramiyesi üzerinden ayıp edilmeye devam ediliyor.
Açlık sınırının Ocak 2025 itibariyle 22 bin 131 TL olarak açıklandığı, asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğu ülkemde en düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL, ortalama emekli maaşının da 18 bin TL civarında olduğu ülkedeki konu ne? Bayramda emekli ikramiyeleri Ankara’da tartışılmaya başlandı.
Hatta ilgili Bakan da çalışmaların başladığını, ama henüz bir rakam netleşmediğini belirtti. Kulislerde konuşulan ne? 3 bin 500 mü, 4 bin TL mi olacak? Vicdanınız kurusun. Aldığı ücret ikramiye haline dönüşmüş insanların umutlarıyla oynamak nasıl bir bakış açısıdır?
Kısa süre öncesine kadar en az asgari ücretin yüzde 10’u kadar üzerinde maaş alan, yani bugünkü hesapla 24 bin TL’den aşağı olmaması gereken rakamları 10 bin TL aşağı çekmişsiniz ve şimdi maksimum 4 bin TL verip, vermeyeceğiniz üzerinden insanların umutlarıyla oynuyorsunuz.
24 bin TL yeter miydi; o da tartışılır. Zira bugünkü ekonomik koşullarda rakam bir kira bile etmiyor. Ama önce asgari ücretin altına düşürülen maaşlar şimdi aradaki tırpanlamayla birlikte ikramiye seviyesine geldiyse, halen çıkıp konuşabilmek de başarıdır.
Temmuz 2023’te ne olmuştu? Asgari ücrete ihtiyaçlar doğrultusunda bir ayarlama gelmişti. Aynı dönemde emekliler de talep ettiler. 1999 yılından beri gasp edilen bir hakkın iadesini bahane gösterip, maliyetlerden söz edenler, süreçte seçim olunca bugün yarın deyip, kök maaş oyunu yapıp, konuyu kapattılar. Öyle ki, zam yapıp 7 bin 500 TL alan birine yine aynı rakamı verdiler.
Tartışmalar bitmeyince, sonbahara ayarlamaktan söz ettiler. Ardından emekli bayram ikramiyesini tartıştırdılar, akabinde yıl sonuna gelip doğru düzgün artış yapmayıp, akabinde banka promosyonlarını zammış gibi anlattılar. Şubat 2025’e kadar bu oyun sistematik bir biçimde oynandı.
O sırada bu insanları iane alıyormuş gibi davranmaktan, yük olarak nitelendirmeye kadar her türlü hakareti yaptılar. Şimdi yine geçinemeyen insanlara, bayram ikramiyesi üzerinden oyun oynuyorlar. Teşbihte hata olmazmış. Aç insana yemeği gösterip ‘vereyim mi, vermeyeyim mi’ diye alay etmeye döndü. Sadece bir öğünlük yemekten söz ediyorum. Sonrası yine açlık.
Sorarsanız, emekli yılı ilan edip perişan ettikleri insanları, enflasyona ezdirmediklerini, Cumhuriyet tarihinin en yüksek maaşlarını verdiklerini anlatıyorlar. Çocuk oyalar gibi... Bir kişine ne kadar verdiğinizin önemi yoktur.
Birincisi hak ettiğini verip vermemeniz önemlidir, ikincisi verdiğiniz rakamın 1 TL’sinin satın alma gücü sonucu belirler. Yoksa herkese 100 bin TL verip, ekmeği 10 bin TL yaparsanız, bu rekor maaş verme anlamına gelmez.
Tasarruf yılı ilan edip, bütçeye rekor açık verdirenlerin, yıllarca yükümlülüklerini yerine getiren insanlara yük gibi davrandığı, ama emekli yılı ilan ettiği ve perişanlığı sunduğu bir senenin ardından, yönetim başarısızlığını konuşmayıp, hale rakam konuşanlar, şimdi tekrar oyalama taktiğine döndüler.
Bayram ikramiyesi ne kadar olacak? Şu fotoğrafı gören bir genç, sizce açlık sınırının altında verilen rakamları da dikkate aldığınızda çalışma hayatına girer mi? Yani ülke hatalı yaklaşımlarıyla hem emeklisini mağdur ediyor, hem de çalışma yaşamını küstürüyor. Ve sonra buna ekonomiyi yönetmek deniliyor. Çok garip.
[email protected]