Yılın son enflasyon raporunun açıklanmasıyla birlikte, ortaya konulan hedefler ve yorumlar, açlık sınırının altında yaşayan büyük bir nüfusu hayal kırıklığına uğratacak cinsten. İnsanlar açıklanan enflasyona inanmazken, yeni yıl zamlarda ise hedefler üzerinden yapılma ısrarı sürdürülüyor.
Türkiye’de çok büyük bir geçim sıkıntısı yaşanırken, bu sıkıntıyı yaşayan insanların sefaletini, ‘Bak kafeler dolu’ deyip en fazla 5 milyon kişinin yaptığı harcamayla örtemezsiniz. Nüfusun büyük bir bölümü fakru zaruret seviyesinde.
Enflasyon raporuna göre hedefler revize edildi. 2025 sonu için yüzde 14 öngörülüyordu; bu oran yüzde 21’e yükseltildi. Bir an için daha çok zam alacağını düşünenlere kötü bir haberim var.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın ‘şartlar müsait’ diyerek aktardığı hedeflenen enflasyon üzerinden zamlı fiyat, bugünkü açlık sınırının bile altında kalmış vaziyette.
Açıklanan enflasyon yerine, hedeflenen enflasyondan zam verirseniz ne olur? Geçtim inandırıcı olmamasını ya da insanların işin içinden çıkma ihtimalini ortadan kaldırması, aradaki fark kadar peşin vergi kesiyorsunuz demektir.
Zaten rakamlar konusunda genel bir gerçeği yansıtmadığı yönünde kanaat varken, yılın son enflasyon raporundaki hedeflerdeki sapmayı da 14’ten 21’e çıktı diyerek geçiştiremezsiniz. Rakamlar ya da hayallerdeki oranlar gerçekçi değil, bunu biliyoruz.
Ama buna rağmen aradaki sapmanın yüzde 50 olduğunun farkında mısınız? Yani insanların bütçesinde olası gelirlerinde yüzde 50’lik sapmayı gelecek sene için öngörenler, hangi öngörüyle yüzde 21 oranını bekliyor? Üstelik bu rakam yapılırsa, cebe girdiği gün açlık sınırının çok altında kalacakken. Zira zaten bugün yüzde 21 zam yapsanız açlık sınırını ancak yakalayabiliyorsunuz.
Ciddi ciddi enflasyon raporu açıklanırken, benim ülkemde 12 Kasım’a kadar TÜİK’ten mahkemenin beklediği cevap ise konuşulmuyor bile. Ayrıca Yargıtay Onursal Üyesi’nin rakamların gerçeği yansıtmadığını vurgulayıp, hesap yöntemlerinin ortaya dökülmesi ve geçmişe dönük mağduriyetlerin giderilmesi talebiyle açılan davaya yüzbinlerce emekli üyesiyle Tüm Emekli Derneği de dahil oldu.
Düşünsenize bizim ülkemizde… Kimse açıklanan enflasyona inanmıyor; ama açıklanandan bile değil, hedeflenenden zam teklif ediliyor; bununla da yetinilmeyip, açlık sınırının altında kalacak bu oranda yüzde 50’lik sapmanın kimse hesabını sormuyor.
Şunu çok net söylemek gerekir ki, 2025, içinde bulunduğumuz yıldan çok daha zorlu geçecek. Sadece ekonomik gerekçelerle değil, vatandaşı, tüketiciyi gözden çıkarmış bir ekonomi yönetiminin zorlamasıyla…
İnsanlar yiyecek ekmeğinin parasını düşünürken, trilyonlarca TL dolaylı vergi vermesi beklenen, ama gelirini kısmak adına her şeyin yapıldığı bu memleket işin içinden çıkamaz.