Sokaktaki ekonomi zam fırtınasına girdi. Anlaşılan o ki, bu fırtına şiddetini arttırarak devam edecek. Bu süreçte alınan maaş zamları çoktan pul olurken, yeni yıl için de istenen zamların alınabilme ihtimali gittikçe düşüyor.
Zira bir tarafta yükselmesi muhtemel işsizlik oranları, diğer tarafta arka arkaya darboğaza giren firmalar, beraberinde sürüklediği tedarikçileri de, çalışanların hayatına problem olarak dahil ediyor.
Önümüz kış ve eylül ayındayız. Gıda zaten aldı başını gidiyor. Okul masraflarıyla birlikte başlayacak zamlı ürün alma zorunluluğu doğalgaz, elektrik gibi yetişilemez maliyetleri de peşi sıra önümüze getirecek.
Esasen ister işveren, isterseniz çalışan olun; daha dikkatli bütçe yapılmasının zorunlu olduğunu bir dönem ile karşı karşıyayız. Zira gelir kısmında çok büyük bir artış olanağı olmadığı açıkça gözüküyor.
Bu nedenle aile bireyleri olarak bir araya gelip; konuyu tartışmakta fayda var. Mutlaka zorunlu ihtiyaçlar listesi yapmak gerekir. Alışverişe çıkarken uzmanların dile getirdiği gerçekleri dikkate almak şart.
Mesela Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı M. Bülent Deniz, yıllardır ‘aç karnına alışverişe çıkmayın’ gibi basit ve uygulanabilir ipuçlarını tüketicilerle paylaşıyor. Bu tip önerilerin tüm zamanlardan daha büyük önem taşıdığını hatırlatmak isterim.
Aylık ve periyodik listeler yaparak, zorunlu giderleri ve harcamalarınızı önceliklendirmenizin, belki gelirinizi arttırmadığına, ama gereksiz giderlerinizi ortadan kaldırdığına şahit olacaksınız.
Aile bütçesi yapmak elbette ki sadece alışveriş ile ilgili bir durum değil. Mesela birçok tüketicinin kredi borcuyla yanıp kavrulduğunu biliyoruz. Nitekim ister iş insanı, isterseniz çalışan olun 28 milyona vuran icra dosyası bunun en açık kanıtı.
Bu nedenle yeni bir kredi arayışına girmemenizi, gerekirse kredi borçlarıyla yüzleşerek, yeni borçlanmalar yerine sorunu göğüslemenizi öneririm. Aksi takdirde ortaya çıkan tablo, telafi edilemez noktalarda karşınıza gelecektir.
Bir önemli husus da, çocuklarınızla durumu net bir biçimde paylaşmanız. Onlara hissettirmemek adına bugüne kadar üstü örtülen her sorun, çocuklarımızın bilinçsiz tüketici olmasına neden oldu.
Onların da bu bütçeleme olayına katılması, taleplerini, itirazlarını veya çözümlerini söylemesine izin verin. Finansal okur yazarlığı olmayan insanımızın bugün hesapsız tüketim ekonomisinin nasıl kurbanı olduğunu görüyoruz.
En azından bu sürece onları dahil etmeniz, gelecekte bilinçli ve aile bütçesi yapan bireyler yaratmamıza olanak sağlayacaktır.
Daha önemlisi de ne biliyor musunuz? Ailesinde bütçe yapmayı ve buradaki sapmaların hesabını birbirine vermeyi alışkanlık haline getiren toplumlar, kendilerini yönetenlere emanet ettiği bütçeleri de sorgulamaya, hesap sormaya başlar.
Yani aile bütçesi yapmak hem bir iktisadi zorunluluk, hem de bilinçli tüketici ve vatandaş yaratmanın en önemli adımıdır. Hiçbir şey olmasa, geçinemediğini görüp, bunun nedenlerini sorgular. Örnek olmaya ne dersiniz?