Türkiye’de artık kimsenin ciddiye almadığı veriler arka arkaya açıklanırken, hemen üzerinden basın toplantısı bile yapmayan, sadece sosyal medya hesabından mesaj atarak gündem değerlendiren Bakan Şimşek bence artık bundan vazgeçsin.
Her seferinde kimsenin inanmadığını bir veriyi değerlendirmesine gerek yok. Bunu sosyal medya üzerinden yapması ise ayrı bir tartışma konusu. Son açıklamasına bakarsanız, vatandaşın satın alma gücünü kalıcı olarak arttıracaklarını duyurdu.
Düşünsenize bir ülkede insanlar gırtlağına kadar borca batmış, çarşıda pazardaki fiyatlara yetişemiyor, sahte bir enflasyon oyunun içinde kıvranıyor, maaş artışları yok olmuş, gelecek maaş yükselişlerinde yüzde 14’ler konuşuluyor ama satın alma gücünden bahsediliyor.
Satın alma gücü sonra halledilmesi gereken bir konu. Önce insanların satın alabileceği bir paranın eline geçmesi gerekmiyor mu? İnsanlar bu kabiliyetini yitirdi ve sanki böyle bir şey yaşanmıyor gibi bir tavır takınılıyor.
Örneğin enflasyon rakamının kaç olduğunu ya da olacağını konuşanlar, bugüne kadarki yıpranmanın nasıl ortadan kaldırılacağına ilişkin en ufak bir fikir ya da projeden bahsetmiyorlar.
Her şey geleceğe dair, hiçbir inandırıcılığı olmayan beyanlar üzerinden kurgulanmaya çalışılıyor, ama dünü nasıl atlattığı, bugünü nasıl geçireceği ile ilgili kimse bir yorum yapmıyor.
Oysa insanların en zor dönemine girdik. Okulların açılmasıyla başlayan masraf dönemi, sürekli bir yıpranmayı beraberinde getirirken, ülkenin bakanı çıkmış, alım gücünü kalıcı olarak arttırmaktan söz ediyor.
Son üç ayda enflasyonun 23,5 puan gerilediğinden söz eden Bakan Şimşek, neden bu konuya kimsenin inanmadığıyla ilgili bir yorum yapamıyor. TÜİK’in yalanlayamadığı sadece itibar tartışmalarına girdiği madde sepeti fiyatlarıyla ilgili Şimşek’ten tek bir açıklama duydunuz mu?
Yani alım gücünün artmasından, hem de kalıcı olarak artmasından söz eden Bakan, ülkede 6 bin TL’ye ev kirası, 33 TL’ye doktor muayene ücreti, 79 TL’ye döner porsiyon fiyatı baz alınarak enflasyon açıklanırken, söyleyecek bir şey bulamıyor mu?
İnsanlar ne yaşadıklarının çok farkındalar ve muhtemel yaşayacaklarından ürkerek de zaten ekonomideki kırılganlığın artmasına neden oluyorlar. Burada sorunu ortadan kaldırabilecek tek panzehir gerçeklerdir.
Fakat bizim ekonomi yönetimimizde bırakın meselenin gerçeklere gelmesini, gerçekçi olmayan madde sepeti ile ilgili yorum bile yapılmıyor. Sürekli bir algı ve rakam tutkusu içinde ne oluyor biliyor musunuz?
Olan ekonomideki en kötü şey: Güvensizlik daha da derinleşiyor.