Eminim ki cep telefonlarınıza ya da elektronik postalarınıza mesaj yağmaya başlamıştır. ‘Paraya mı ihtiyacınız var’ cinsinden içerikle, bu bayram da bankalar ne kadar yanınızda (!) olduğunu hissettirecek vurgularla size ulaşmaya çalışıyorlar.
Aslında bayram bahane... Her özel günde bir şekilde bu mesajları görüyorsunuz. Şundan emin olabilirsiniz ki, bankaların sizin ihtiyaçlarınızla ilgilenmiyor. İlgilendikleri maaştan mülke gösterebileceğiniz teminatlardan başka bir şey değil.
Herkesin paraya ihtiyacı olan bir dönemden geçiyoruz. Belki de aklınızdan bir ihtiyaç kredisi kullanarak, geçmiş borçlarınızı biraz temizlemek geçiyordur. Şu an bunu yapmanız, sadece sizi daha maliyetli bir borca itecektir.
Yükselen faizler, bankaların para satacak kimseyi bulamaması gibi bir çok nedenle güvenilir kredi vermeye çalışıyorlar. Zira yurtdışından aldıkları borçları, bünyelerinde stok maliyeti yaratmadan, en uygun bir biçimde satmaktan başka çareleri yok. Bunun için de yüksek faizlerle ihtiyaçlarınızı gıdıklıyorlar.
Özellikle bu bayramın tatil dönemine denk gelmesiyle, karşınıza tatil kredisi olarak da çıkabilirler. Bir hafta tatil için, iki sene borç ödemeyin. Borçlarınızı kapatmanın yolu, daha çok borçlanmak olsaydı, inanın bana Türkiye ekonomisi bugün yaşadığı açmazları yaşamazdı.
Sıkıntılarınızı giderlerinizi masaya yatırarak çözmeye çalışın. Bayram için kullanacağınız kredi, ancak size anlık nefes alma olanağı sunacaktır. Ardından birikmiş sorunlarınıza bir yenisini eklemekten başka bir sonuç vermeyecektir.
İcra dosyası sayısının 28 milyona ulaştığı bir fotoğraf içerisinde yeni bir kare olmayın. Ev alacaksınız almayın. Otomobil almayı düşünüyorsanız, bunun akaryakıt fiyatı nedeniyle yeni giderlere neden olacağını unutmayın.
Bu ve benzeri karşılığında teminat olan kredileri satmaya çalışıyorlar. Yani sizi biraz daha borca batırmaktan başka bir işe yaramayacak bir teklif sunuyorlar. O evlerin ya da otomobillerin borcunu kapatamadığınız sürece size değil, bankaya ait olduğunu, ödeyememe halinde hem malın elinizden gideceğini, hem de borcun üzerinizde kalacağını unutmayın.
Gereksiz yere cep telefonunuzu yenisiyle değiştirmeyin. Çocuklarınıza gereksiz harcamaların neden kötü olduğunu anlatın. Bir hafta tatil kredisiyle yıl boyuna yayılan süreçte emekli maaşınızın nasıl eriyeceğinize şahit olmayın.
1 Haziran 2018 tarihi itibariyle, Türkiye’deki tüketici borcu 574 milyar TL’yi aştı. Yani eski parayla 574 katrilyon TL’den bahsediyoruz. Sizce de artık buna bir dur deme zamanı gelmedi mi? Zaten zorunlu ihtiyaçlarınızı karşılarken, gelirinizle zorlanırken, bu bütçeyi daha da zorlayacak, isteklerinizi gıdıklayan bu mesajları elinizin tersiyle itin.
Bayram haftasında yazılarımla sizlerle olamayacağım. Umarım bayram sonrasında borcunuza borç katmış olarak buluşmayız. Şimdiden iyi bayramlar diliyorum. Tek ricam, biraz dikkatle bütçenize de bayram yaptırın.