AKP Genel Başkanı Erdoğan, Erzurum mitinginde vatandaşlara çağrıda bulundu ve faiz lobisiyle mücadeleye çağırdı. Kim olduğu bugüne kadar açıklık kazanmayan faiz lobisi yine gündemde. Belli değil; çünkü tam biri olduğuna kanaat getiriyorsunuz, iktidar yetkilileri bir araya gelip fotoğraf veriyor. ‘O zaman kast edilen bu değildir herhalde’ diyorsunuz içinizden.
Erdoğan yaptığı konuşmada yastık altındaki dolarların TL’ye çevrilerek, bu oyunu bozmak gerektiğini ifade etti. Demek ki bizim vatandaşın yastığın altı bir hayli kabarık. Altından dolara tüm tasarruf araçları orada. O zaman bu açlık sınırının, iyimser yaklaşırsak yoksulluk sınırının altında yaşayanlar kim?
Oyunu hep birlikte bozmaya gelince; kritik bir soru var: Bu oyunu kim kurdu? İktidara geldiği günden beri, dünyadaki parasal genişleme faktörünü kullanarak, tüketim ekonomisi uygulayan, insanları bankalara muhtaç eden, üretim dışına kayan bir ekonomi yaratan, tüm sorunu ithalatla çözeceğini düşünüp, bundan vergi toplayan ekonomi yönetimi bu oyunun neresinde?
Vatandaş bu olayın müdahili değil, figüranı yapıldığına göre, oyunun kurbanına değil, iş birliği içerisinde borç batağını yaratanlara dönmek gerekmiyor mu? Bir tarafta vergi ve SGK primleri nedeniyle açmazlar yaşayanlar varken, aniden vergileri yüzde 100 silinenler bu oyunun bir parçası sayılmıyor mu?
Milyon dolarlara üç beş tane rezidans alanlar, daha önce de bu çağrı yapıldığında bozulan dolarları toplayanlar nerede? Neden bunlardan fedakarlık beklenmiyor da, kurgulanan sistemin en uç ve zayıf halkası olan tüketiciye, vatandaşa dönülüyor?
Peki diyelim ki sorun var ve hep birlikte çözeceğiz. O zaman ülkenin Tarım Bakanı Fakıbaba’nın söylemini nereye koyacağız? Ülkeyi hayvancılığın merkezi olarak alıp, bugün ithal et cenneti yapan bir bakanlığın en tepesindeki isim ne dedi?
“Eşim 29 – 30 TL’ye et alıyor; 70 TL’ye et yiyorsan bu senin sorunun.” Öncelikle ithal bir et yemeye mecbur muyuz? Niyetlensek bulabiliyor muyuz? Bulsak alabiliyor muyuz ki, etin kilosunun 70 TL olmasından da biz sorumlu tutuluyoruz?
Sudan gibi bir ülkenin Bakanı bize ne teklif etmişti? Kilosu 4 dolardan et satmayı... Sudan 4 dolardan et satıp kazanç elde ederken, ben neden kilosu 16 dolardan et yiyorum? Önce bunun açıklamasının yapılması gerekmiyor mu?
Şimdi bu iki olayı peş peşe koyalım. İkisi de ülkeyi yönetenler tarafından söylendiğine göre şunu sormak hakkımız değil mi? Biz hangisiyiz?
Ekonomi yönetiminin hataları nedeniyle birilerinin dolar spekülasyonu ve vurgunu yapmasını önlemek için fedakarlık yapması gerekenler mi; yoksa geçim sıkıntısı içinde çocuğuna et yediremezken, Bakan’ın ‘senin sorunun’ diyerek ortadan sıyrıldığı insanlar mı?
Hiç kimse kusura bakmasın. Madem 70 TL’ye et almak benim sorunum oluyormuş; batırılan ekonominin sorumluluğunu da bir zahmet, bu konuda yüzde 100 dahli olanlar üstlensin. Çünkü kesin olan bir şey var ki; iki oyunu da vatandaş kurmadı.