Geçim sıkıntısı içinde yaşamaya çalışan, ek gelir elde edebilmenin yollarını aramaktan vazgeçip, bir tek gelire sahip olmak için didinen insanlar haline gelmiş bir ülke olduk.
Ne yakıt parası ne çocukların harçlığı, ne elektrik su gideri ne evin kirası, ne eve girecek erzak bedeli ne de işe ya da okula gitmek için gereken ulaştırma maliyetlerini karşılayamayan, bu arada borçlandığı için borcunu ödemekte güçlük çeken, ama ayakta kalabilmek adına da yeniden borçlanmanın yolunu arayan bir vatandaş gerçeği var.
Tüm bu zorluklar yaşanırken de hiç kimse ‘derdin ne’ demiyor. Onun yerine yaşananları ‘tamam’ diyerek geçiştirip, ‘doğrusu şu ki’ diyerek akıl vermeye devam ediyor.
Çok sevdiğim bir söz vardır. “Beni hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç.” Kimi bir Kızılderili sözü olduğunu belirtir, kimi de Mevlana’ya atfeder. Kimin söylediğinde çok ne anlattığı önemli.
Ne yazık ki bugün vatandaşın durumunu anlamayan siyaset, sürekli bir şey öneriyor. Oysa sizin göreviniz öneride bulunmak değil, iktidardaysanız çözmek, muhalefetteyseniz de nasıl çözeceğinizi anlatmaktır.
Doğrusu şu ki diyerek başlayan cümlelerde: Kime oy vereceğini bilmelisin; porsiyonlarını küçültmelisin, işin olduğuna şükretmelisin; eleştirmek yerine eskiden ne yaşandığını düşünmelisin...
Bu cümleler böylesine uzayıp giderken, dağılan aileler, açlıktan ölen çocuklar, hayatına son verenler, borçlarını ödeyemediği için icralık olanlar sayıca çoğalmaya devam ediyor.
Oysa bu ülkenin insanları çok kolay mutlu olurlardı. Her zaman hatırlatıyorum. Çay, çekirdek ve sohbetle mutlu olabilen insanları, mutsuz etmeyi başardıysanız, daha başka bir başarı (!) aramanıza gerek yok.
Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet liderinin yanına bir baba yaklaştı. Herkes olayı konuştu ama oradaki en ince ayrıntıyı kimse görmedi. 6 çocuğunun aç olduğunu ve geçinemediği söyleyen baba ne istedi?
Yardım değil; iş. Şayet bu namuslu duruşu iyi okumazsanız, sokaktaki insanla aynı dili konuşmanız mümkün değil. Çünkü bu Millet’in insanları iane derdinde de değil, zengin olma peşinde de değil.
İnsan gibi yaşayabilecek kadar para kazandığı bir işe sahip olmak isteyen insanları, hükümet karşıtı ya da taraftarı haline getirmiş bu siyasi kafa değişmediği sürece sorun çözülmez. Artık insanlara doğrusu ne diye anlatmaktan vazgeçin, yaşadığı doğrunun ne olduğunu gerçekten dinleyin.
[email protected]