Ülkede ekonomi konuşulduğunda, yöneticilerin vatandaşı yok sayan ya da yaşadıklarını küçümseyen tavırlarına alışmıştık. Bunu asgari ücret tartışmalarından geçim kriterlerine kadar her aşamada iliklerimize kadar hissediyorduk.
Fakat ilk kez resmen ekonomide vatandaşın ayrıntı olarak bile görülmesinin bırakılmasına şahit olduk. Çoğu insan Merkez Bankası’nın yüzde 1 ya da finansçı tabiriyle 100 baz puan faiz indirmesinin arkasındaki gerekçeyi kaçırdı.
Normal şartlar altında halkla hiç ilgisi kalmamış bir enflasyon rakamı açıklandığını artık Sağır Sultan bile biliyor. Lakin bir ısrar, inat, iktisadi olmayan bir tavırla, gerçek olmayan bu kağıt üzeri rakama bile tahammül gösterilemedi.
Oysa bunun en aç üç katı enflasyonla yaşamaya çalışan insanların hayata nasıl tahammül ettiğini sorgulamaları ve çözüme yürümeleri gerekiyordu. Lakin o kağıt üstü oran faiz düşüşüne izin vermeyince daha da radikalleştiler.
Yapılan tam olarak ne biliyor musunuz? İktidarın kendine has yarattığı, doğru olmayan enflasyon rakamını bile yok sayıp, yeni bir hesaplama icat etmesi. Bu faiz indirimine gerekçe olan çekirdek enflasyon meselesi ne anlatıyor?
Yüzde 20’ye yaklaşan enflasyona manşet enflasyon deniliyor. Onun bugüne kadar doğruyu yansıtmadığını anlatmaya çalışıyorduk. Ama faiz indirmek için çekirdek enflasyona geçince ne olduğunu biliyor musunuz?
Vatandaşın gıda ve enerji harcamalarını yok saydılar. Yani bir bakıma ekonominin içinden vatandaşı sildiler. Çünkü biliyoruz ki harcamaların önemli bir bölümü gıda ve enerji başlığında toplanıyor. Hele ki kış aylarına girerken enerji harcamalarının ne denli artacağı konusunda sanıyorum bir fikir yürütebilirsiniz.
İşte bundan böyle elektrik, doğalgaz harcamalarınızı da, gıda harcamalarınızı da yokmuş gibi görerek bir enflasyon icat edildi. Ne için? Faiz indirmek adına… Peki bu faiz indirimi ile amaçlanan ne?
Vatandaş da reel sektör de bankaya gittiğinde zaten söylenen rakamların çok üzerinde borçlanmak zorunda kalıyordu. Bunu faizle yapamayanların komisyon, masraf gibi kalemler ekleyerek yükü arttırdıklarını biliyoruz.
İnanın bu düşen faiz rakamına rağmen eskisinden daha pahalı borçlanacaksınız. Zira risk, kırılganlık ve döviz maliyetleri daha çok paranın üzerine binecek. O zaman bu akıl dışı eylemin amacı ne olabilir?
İnşaat sektörü ve onun da özelinde bir kaç müteahhidi sübvanse ederek, yani aradaki maliyeti de halka ödeterek desteklemek. Türkiye hiç bu kadar vatandaşın yok sayıldığı, hep maliyet ödettirilen ve bu arada üç beş kişinin zengin edildiği bir noktaya gelmemişti.
Sözün özü şu: Ekonomiyi yönetenler vatandaşa açıkça şunu söyledi: Sen sadece ben istediğimde para vermek zorunda olansın. Onun dışında hiçbir gerçeğini tanımıyorum.
[email protected]