Türkiye tekrar rakamlar üzerinden oyuna başladı. Rakamların kaç olduğu ana eksene konularak, meselenin özü kaçırılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Merkez Bankası yetkilileri ve onları takip edenler koro halinde düşecek enflasyondan bahsediyor.
Enflasyonu düşürmek mesele değil ki... İç piyasayı daraltırsın; mevsim ve baz etkisini arkana alırsın, fiyatı artan ya da vergisine zam yapılan ürün gruplarının hesap sepetindeki ağırlığı azaltırsın istediğin rakamı bulursun.
Mesele enflasyonun kaç olduğu değil ki... Vatandaşın alım gücünün yerinde kalıp kalmadığıdır. Yani siz doğalgaza zam yapıp, tütünlü mamullerin vergisini yüzde 87’e çıkarıp, ulaştırmanın maliyetini görmezden gelip, üreticiye maliyet yansıtmaması konusunda baskı yapıp, elektrik fiyatlarındaki artışı yok sayıp elde edeceğiniz rakamlarla işi çözemezsiniz.
Ben aybaşını getirebiliyor muyum, esas soru bu... Gıda ağırlığını düşür, ulaştırmanın ve sağlığın ağırlığını düşür; yaz aylarında çaktırmadan enerjiye zam yap sonra da rakamı tutturdum diye ortada dolaş. O sadece bir rakam. Benim bakkala gittiğimde ya da açma aldığımda işime yaramıyor ki...
Ona bakarsanız yıllarca da ülkede büyüme masalı anlatıldı. Biz de büyüme ile kalkınma arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. Ama çok bilen şüreka bunun öneminin olmadığını, neticede büyümenin esas olduğunu söyleyip durdu.
Sonuçta üretemeyen bir ekonomi, borç batağına düşmüş insanlar ve şirketler, çevrilemeyen bir fotoğrafla, ‘hata var bu işte’ diyen, ama bunu, iş işten geçtikten sonra dile getiren bir iktidar ile karşı karşıya kaldık.
Dış ticaret dengesini düzeltmeden cari açık problemini halledemeyeceğini anlayamayanlar; cari açık artarken de, düşerken de övünmenin bir yolunu buldular. Ama tüm bunlar ekonomideki sakatlığı ve vatandaşın biraz daha fakirleşmesini engelleyemedi.
‘Enflasyon düşecek göreceksiniz’ kıvamı ve söyleminden anlıyoruz, tüm bu yıllar içinde yaşanan, büyük hatalara neden olan, sonuçta çevrilemez bir bütçe ve aile ekonomisi yaratan yanlışlardan zerre kadar ders alınmamış.
Halen dışarıda böbürlenecek bir rakamın peşinde koşarken, perişan edilen aile bütçesi umursanmıyor. Çocuğuna okul kıyafeti alamayan ailelerin, kredi kartlarını ödemeyen insanların, işten adam çıkartmak ya da Suriyeli çalıştırmak zorunda kalan reel sektörün derdine derman olacak bir resim verilemiyor.
Şimdi enflasyonu düşürecekler ve biz ne göreceğiz biliyor musunuz? Yeni yılda gerçek olmayan maaş zamları... Sonra da onun en az 5 katı enflasyonla yaşamanın dayanılmaz zorluğunu... Yani göreceğimiz kesin de; ne göreceğimizi tam anlatmıyorlar.
[email protected]