Emeklilikte Yaşa Takılanlar... Bahsi geçen, sayıları milyonlarla ifade edilen, süreç içinde mağduriyetleri artan son derece önemli bir vatandaş topluluğu.... Bugünlerde siyasetten medyaya kadar herkesin gündemindeler.
Gündeminde olmayı da kimse yanlış anlamasın, kendileri başardılar. Öncelikle şunun altını net çizmeliyim ki, olaylarında tartışılacak tek bir yan bile yok. 1999 yılında yapılan bir düzenleme sırasında, kanunun geriye doğru işletilmesiyle birlikte mağdur haline dönüştürüldüler.
2008 yılındaki sosyal güvenlik sistemine reform adı altında geçilirken de, sorunlarının üzerine beton döküldü. Fakat yılmadılar. Vatandaş olmaktan gelen haklarını sonuna kadar kullanarak, meseleyi gündemde tutmayı başardılar. Çünkü haklılar.
Son olarak 2018 yılında seçimlerde gündemi belirlediler. Ardından iktidar partisi dışındaki partilerin hemfikir olmasıyla, problemin düzelmesi için MHP, CHP, İyi Parti tarafından kanun teklifi verileceği umuduyla Meclis’in açılma takvimini beklediler. Teklif de verildi.
Sonra Meclis çalışmalarına başladı, gündeme geldi ve MHP’nin büyük U dönüşü yaparak çekimser kalmasıyla sorunları ortada kaldı. Şimdi yerel seçimin ardından yeniden tartışma konusunun odağına oturdular.
Fakat ısrarla üzerlerine oturtulmak istenen ‘erken emeklilik talebi’ gibi bir haksızlığı dahi anlatmakta güçlük çekiyorlar. Çünkü herkes kulak kabartıyor, ama gerçekten kimse onları dinlemiyor.
Bugün itibariyle ‘devletin gençsin, patronun yaşlısın’ söyleminin arasına sıkışmış, iş bulamayan, çalışsalar da emekli olduklarında daha çok prim ödeyecekleri için alacakları maaşı düşüren bir sistemle karşı karşıya bırakılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları...
Dediğim gibi tartışmaya açık bir durumları yok ve ‘Devlet sözünü tutar’ ilkesinden hareketle hemen, vakit kaybetmeden yaşadıkları problem olmaktan çıkarılacak bir kesimden söz ediyoruz.
Fakat ben bugün hem EYT’lilere bir kulvar sunmak, hem de meselenin bir başka boyutuna dikkat çekmek için bir öneriyle ortaya çıkıyorum. Bu insanlar işe başlarken devletle bir anlaşma yapmışlar mı? Yapmışlar... Devlet onlardan belli bir süre çalışmalarını ve bu sürede prim ödemelerini istemiş mi? İstemiş. Bunu gerçekleştirdikleri takdirde emekli edileceklerine dair iki taraf anlaşmış mı? Anlaşmış...
Peki tüm taahhütlerini yerine getirmelerine rağmen emekli edilmiyorlar mı? Evet... O zaman ortada ayıplı bir mal ve hizmet söz konusudur. Her birinin normal davalarını takip edip, yasal düzenleme taleplerini ortaya koyarken, bir yandan da tüketici mahkemelerine başvurarak dava açmalarını öneriyorum.
Çünkü ortada aynı zamanda ayıplı mal ve hizmet satışı söz konusudur. Muhatapları, yani devlet, onları çalıştırıp, paralarını almış ama emekli etmiyor. Bundan iyi tüketici davası mı olur?
[email protected]