Merkez Bankası’nın yatırımcı toplantısındaki kanaate göre ‘enflasyondaki yükseliş geçici.’ Bunun Türkçe tercümesini yapmak gerekirse, enflasyonu düşük göstermek ve yılbaşında halen bir işiniz varsa maaş zamlarınızı düşük tutmak ama sizi yüksek enflasyon içerisinde yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklar.
Oysa biliyoruz ki, enflasyon sokaktan insanları iliklerine kadar yakarak yükseliyor. Bilhassa vazgeçilmez harcama kalemlerinde cep yakan artışlar, bu ay açıklanan enflasyonda gıda, alkolsüz içecekler ve giyim ile ayakkabı üzerinden yok sayılarak aşağıya çekildi.
Yani açıklananın çok daha üzerinde bir enflasyon oranı ortaya çıkmasına rağmen, en çok harcama yapılan yerden rakamın düşüğe çekilmesi anlaşılır gibi değil. Bu durum gösteriyor ki vatandaşın canını çok yakacaklar ve en açık ifadeyle ‘kaderiyle baş başa bırakacaklar.’
Yılbaşında yazdığım yazıda sizlere aile bütçesi yapmanızı önermiş, hatta Yeşilçam’ın eski aile filmleri üzerinden hatırlatma yaparak, her ay mutlaka bütçe yapmanızı tavsiye etmiştim. Burada öncelikli harcamalarınızı belirlemenizin hayati olduğunu söylerken, eğilimin ve yaklaşımın sıkıntılı olması en önemli gerekçemdi.
Ne yazık ki süreç, pandemiyle yaşanan olağanüstü döneme rağmen beni haksız çıkarmadı. Böylesi bir dönemde bile değişmeyen yaklaşımın, yılın bundan sonraki döneminde tüketiciyi kurban ederek yoluna devam edeceğini bize anlatıyor.
Hatırlayacaksınız o süreçte gereksiz harcamalardan ve borçlanmadan kaçınılması gereğine işaret ediyordum. Fakat gerek uygulanan politikalar, gerekse zararına kredi sunma zihniyetiyle, çaresiz ve geçinemeyen vatandaşı borç batağına itmeye devam ettiler.
2019 sonunda 580 milyar TL civarındaki borç, yılın Temmuz ayına geldiğinde 750 milyar TL sınırında geziyorsa bunda yapılan politik yanlışların katkısı olduğu kadar, vatandaşın da haklı ya da haksız gerekçelerle hesabını şaşırmış olmasının etkisi var.
Şimdi geldiğimiz noktada borcunu borçla çevirmek için çare bulamayan, kredi notu bozulduğu için bankadan borç bulamayan vatandaşın çok daha kronik bir aşamaya geçtiği ve gelecekteki gelirini bozduracak hamleler yaptığını görüyoruz.
Merzin Zafer Çarşı’nda son yaşananlar, birinci el ürün alıp, bunu değerinin altında spotçularda nakit olarak bozdurması da, bize kuyumcularda bir dönem kredi kartı borcunu ödemek için sahte alışveriş yaparak kredi kartını kapatmaya çalışan insanların olduğu ortamı hatırlatıyor.
O yan yol nasıl çare olmadıysa, 5 bin TL’lik borcu 3 bin TL gelir için, ama günün sonunda 5 bin TL ödemek de çözüm getirmeyecek, sadece batığın boyutunu arttırırken, bir kaç aylık nefes alma olanağı sunacaktır. Yani bu yol çıkmazdır.
Bu nedenle yılbaşında sizlere yaptığım, harcamalarınızı önceliklendirin önerisini revize ediyorum. Süreç, öncelikli harcamalarınızda kısıntı yapma aşamasına geldi. İşte bu sebeple önümüzdeki günlerde bir harcama yapmadan önce en az iki kere düşünün. Aksi takdirde önerimi daha acı bir reçeteyle revize etmek zorunda kalacağım.
[email protected]