Tüketici bayramda yine kesenin ağzını açtı. Bakmayın kese dediğime, yine el alemin parasını harcama devam ediyor. Aylardır düşen güven endeksinin sadece iki bayramı barındıran aylarda artmış olması dikkatinizi çekmiyor mu?
Geçen bayram öncesinde de uyarmıştık, sonrasında da... Ama ne yazık ki kurban bayramında da durum değişmedi. Tüketici kredi kartıyla harcama yapmaya devam etti. Arifeyi de içine alan 10 – 14 Ağustos günlerinde kredi kartlarından cırtlanan miktar tam 7,7 milyar TL...
Bunun 2,8 milyar TL’sini ise arife günü harcadığı görülüyor. Peki bu kadar müsrif miyiz? Çünkü bir bölüm de bu iddia ile ‘herkes ayağını yorganına göre uzatacak’ diyor. İlkesel olarak ben de katılıyorum. Ama gerçekler başka...
Zira yapılan ödemelerde yüzde 21’lik payı market ve AVM, yüzde 15’i de yine akaryakıt aldı. Yani ödeme yapılan adres değişmiyor. Muhtemelen insanlar ‘hiç olmazsa’ diyerek bayramda çoluğuna çocuğuna ya da gelen misafire iyi bir şeyler çıkartmak istiyor.
Bu arada geri kalan harcamalara baktığınızda da giyim ve diğer gıda ürünlerinin sıralandığını görüyorsunuz. Yani kimse parayı lüks gece kulüplerinde ya da 5 yıldızlı tatil köylerinde yemiyor.
Önümüzde bir de okulların açıldığı dönem var. Şimdi halen limiti olanlara yine uyarılar devam edecek. Bence de ayağınızı yorganınıza göre uzatın ama çocuk okula başlayınca, istenenler karşısında cepte para olmayınca düşünmeksizin o kadar yine basılacak.
Belki de bu nedenle bir sonraki ayda da tüketici güven endeksi yüksek çıkabilir. İşin en dramatik tarafı da bu. Vatandaş mecburiyetten harcamasını yapıyor ama tüketici güveni yükseldi diye bayram yapıyorlar.
Oysa yapılan bu harcamaların ne şartlarda ödeneceği, hatta ödenebilip ödenemeyeceği sorgulanmıyor bile. İnanın bana artık bu harcamayı yapan da sorgulamıyor. Keza iş o kadar kontrolden çıktı ki, bir sonraki ayı kimse düşünmüyor.
Herkes önündeki sorunu atlatmanın peşine düşmüş vaziyette. Bu işin takibini ödenemediği hallerde bir tek bankalar yapıyor. Onlar da icra tehditleriyle durumu takipten ibaret bir görüntü veriyorlar.
Sözün özü bu yılı tam anlamıyla sıkıntılı geçiren ve muhtemelen sıkıntısı artacak olan tüketici iki bayramda nakavt oldu. Şimdi şöyle bir kez daha doğrulup, çocuğu okula başlatmanın çarelerini arayacak.
Peki yöneticilerimiz ne yapıyor? Çakma bir enflasyon rakamı peşine düşmüşler; gelecek yıl geçinemeyen insanlara nasıl daha az zam verilebileceğinin hesaplarını yapıyorlar. Sonra da kamu işçilerinin hakları, sendika başkanı ile bakanlık arasında ‘arıza çıkmasın’ tadında gölge oyunu sergiliyor.
Sonuç mu? Diyecek tek bir şey kalıyor. Altta kalanın canı çıksın. Vah benim yurttaşım vah.
[email protected]