Ülkede bir tarafta açıklanan, diğer tarafta yaşanan enflasyon konuşulurken, açıklanan kadar dahi zam verilmeyen insanların geçinebileceği gibi bir fantazi üzerinden dünyanın en saçma tartışması yürütülüyor.
Şu an emekli maaşlarının ne kadar olacağı üzerinde duruluyor, ama asgari ücretin de bundan farkı olduğunu söylemek güç. Hepsinin geçinebilmekten uzak, hayatta kalabilmeyi bile olanaksız kılan oranlarıyla, bir de üzerine dolaylı vergilerle kasa doldurmak gibi akıl almaz bir yaklaşım ortaya çıkmış durumda.
Hedeflenen enflasyon yüzde 36 imiş de, yüzde 49 verilmiş de, memurlara ve emeklilere de bu oranda zam yapılmış da, ancak eşitlenmesi durumunda normal sayılırmış da... Bence memlekette herkes aklını yitirdi.
Ev kiralarından gıda fiyatlarına kadar her şeyin üç haneli artış yaşadığı bir ülkede, gerçek olmayan bir enflasyon kadar bile yıpranma payı verilmeyen insanların yaşayacağını konuşmak, faiz düşerse enflasyonun düşeceğine inanmak kadar saçmak ve bilim dışı bir söylem biçimidir..."
Mesela minibüs ücretleri... Her fırsatta iktidarın savunan taksilere gelen zamlar... Bunlardaki oranlara baktığınızda çılgınlığın boyutlarını görüyorsunuz. Taksiyi koyalım bir kenara, minibüse bakalım. Neticede vatandaşın işine ya da okuluna gitmek için kullanabileceği en ortalama araçlardan biri.
Geçen yıl, sadece 5 TL olan indi bindi ücreti, bugün son zamlarla birlikte 15 TL oldu. Gelen zam yüzde 200. Siz hangi enflasyon rakamından bahsediyorsunuz? Arjantin yüzde 210 enflasyon aştı diye haber yapanların bunu görmüyor olması, ciddi bir ikiyüzlülük değil midir?
Hangi ürüne bakarsanız bakın. Açma ya da simit mi alacaksınız? Ekmek ihtiyacınız mı var? Evde gıda ya da hijyen malzemesi kullanmıyor musunuz? Örnekleri ne kadar çoğaltırsanız çoğaltın, üç haneli artışlardan bahsediyorsanız, o ülkede kimseyi ne enflasyonun düşeceğine ikna edebilirsiniz; ne de enflasyonun düşük olduğuna...
Fakat gelir artışları dönemini o kadar güzel kullandılar ki... Tam ölümü gösterip sıtmaya razı etmek bu olsa gerek. Şimdi herkes yüzde 49 zam oranının eşitlenerek yapılması gereğine işaret ediyor ama sokakta artışı, hatta resmi açıklanan zamları dile getirmiyor.
Bu meselenin nasıl sonlanacağını merak ediyorum, ama bildiğim şey yılın sonunun bu rakamlarla ve bu yaşam maliyetiyle gelmesinin mümkün olmadığıdır. Günü kurtarma üzerine yapılan pazarlıkların, önümüze çok daha zorlu koşullar getireceği açıktır.
Geçinemeyen ve geçinemediğini kabul etmediğiniz insanlar yaratırsanız, orada ne mal ya da hizmet satacak birini bulabilirsiniz, ne de aradığınız elemanı. Yani işin özetini sadece indi bindi üzerinden okur ve maaş artışlarıyla mukayese yaparsanız, günün sonunda karşınıza çıkacak mesaj şudur:
Aradığınız vatandaşa, tüketiciye, çalışana ya da sıfatı her ne ise ona, ulaşılamıyor...
[email protected]