Normalleşme adı altında tüketiciyi borç batağına yeniden batıracak bir yaklaşım yine önümüze geldi. Nisan ayında ilk kez kredi kartı kullananlar ile ihtiyaç kredisine erişenler bir tarafta, müjde diye açıklanan paketlerin salt tüketim ve borçlandırma odaklı olması öte tarafta ilginç bir kısır döngüye doğru ilerliyoruz.
Durdurulan icraların tekrar harekete geçeceği sürecin arifesinde, zaten sıkıntılı bir süreç geçiren, daha önceden gelen zorlanmalarının etkisinde olan bir tüketiciyi daha çok borçlandırarak durum kurtarmak akıl alır bir yaklaşım değil.
Israrla bir kez daha altını çiziyorum ki, reklamların, siyasilerin dolduruşuna gelmeyin. Kendi gerçeğinize yabancılaşarak bu kampanyalara katıldığınız sürece, ailenizi daha büyük bir felaketin kapısına getirdiğinizi hatırlatırım.
Elbette tüketmeyin demiyorum. İhtiyacınızı ve önceliğinizi harcayın. Şu an yapılan tüm uygulamalar ve destek diye açıklanan akıl tutulması icraatlar, gelecekteki olası gelirlerinizin üzerinden durum kurtarmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
Kendinize şunu sorun: Yarın çalışacağıma dair garanti var mı? İşten çıkarmaların süresini tekrar uzatmaya çalışıyorlar. Bu da ayrı bir gölge oyunu. Yasak olduğu süre içerisinde bile işten çıkarılan insanların olduğunu biliyoruz.
Hepsi bir yana, kötü niyetli olanları öte tarafa bıraksanız bile, o işletmenin ayakta kalıp kalmayacağını biliyor musunuz? Bir işletme varsa, iyi niyetliyse, gücü de yetiyorsa sizi işten çıkarmaz.
Fakat ‘bittim’ dediği noktada, yani gemi battığı anda, ekonomi yönetiminin size ‘kamaranızda oturacaksınız’ güvencesi vermesi ne kadar anlamlı? Tek bir satırlık anlam taşımayan, sorun çözmek yerine, sorunu öteleyerek ağırlaştıran bu yaklaşımın kurbanı olmayın.
Ne kadar açmaz noktada olursanız olun, mecbur kalmadıkça ödeyemeyeceğiniz yeni kredilerin ya da yeni harcamaların altına girmeyin. Gerekiyorsa alacaklıyla karşı karşıya kalın, ama faturayı daha da ağırlaştırmayın.
Her sorunu kötü niyetli kişilerde, dış güçlerde, fırsatçılarda, stokçularda arayan, ama size sahip çıkacağını söylemesine rağmen ortada bırakan bir yaklaşımın esiri olmayın. Bundan sonraki süreç zorlu geçecek.
Çarkı sahte bir biçimde döndürmek için, sizi çarkın arasına iten bir yaklaşıma kanmayın. Gelir gider hesabı yapın. Önceliklerinizi sıralayın. Yeni borçlanmaların altına girmeyin. Mümkünse mevcut borçlarınızı daha rahat ödeyebilecek yapılandırmalara gidin.
İş ve maaş garantinizin olmadığı bir sürece koşarken, yaptığınız her gereksiz harcama ya da borçlanma, yarın ayağa kalkmaya çalışırken, ayağınızdaki pranga olacaktır. Ve o gün geldiğinde zannettiğiniz gibi kimse yanınızda olmayacaktır. Kendi önleminizi alın, daha sonra ağlamayın.
[email protected]