Yeşilçam filmlerini sever misiniz bilmem. Ama ben çok severim. Hem bizi bize anlatır; hem de bugün unuttuğumuz bir çok değeri, farkında olmadan yeniden önümüze getirir. Ben o filmlerde çok şeyi severim, ama en çok da aybaşında elinde kağıt kalem, aile bütçesi yapan Münir Özkul’a ve Adile Naşit’e bayılırım.
Bu iki devle özdeşleşen sahneler, hemen hemen birçok filmde bir sahne olarak önümüze gelir. Bugün kaçımız kağıt kalem elde, aybaşındaki parayla, ayı nasıl noktalayacağımızın hesabını yapıyoruz? En çok ihtiyacımız olan finansal okuryazarlığın, aile düzeyinde başkaca bir açıklaması var mı?
Yani biz bugün eksikliğini hissediyor olabiliriz, ama 80’lerin ortalarına kadar zaten farkında olmadan bunu yapıyorduk. Şimdi 2019 yılındayız ve işsizlik başta olmak üzere ekonomik anlamda birçok zorluluklarımızın olduğu bir süreci yaşamaya başlayacağız.
Gittikçe zorlaşan hayat şartları, belimizi bükerken kredilerin borçlarından çocukların masraflarına kadar dağılmış bir vaziyette aileleri parçalayacağımıza eskiyi hatırlamaya ne dersiniz?
Aile parçalanmasını hafife almayın. Bugün boşanmaların çoğunun temel sebebine baktığınızda ekonomik sorunlar olduğunu görüyoruz. O zaman biz de çözüme, sorun yaşadığımız yeri düzelterek başlamalıyız.
Ben tüm tüketicilerimizin hem bilinçli bir yurttaş, hem ailesini koruyan bireyler, hem de ekonomik olarak sıkıntılarını yönetebilen noktalar olması adına size eski yöntemi önermek istiyorum.
Hiç ‘bu çağda kağıt kalemle hesap yapılır mı’ demeyin. Yazarken üzerinde hesap yaptığınız bütçeniz, size aklınızdakinden ya da bilgisayarınızdakinden daha çok şey anlatacaktır. Eldeki parayla neyi nereye harcayacağınızı, hangi ihtiyacınıza öncelik vereceğinizi, neyi erteleyeceğinizi gösterir.
Aslında bu bir ihtiyaçlar listesidir. Hem gereksiz harcamalarınızın azaldığını göreceksiniz; hem de rakamla yüzleştiğiniz için daha dikkatli para harcamanın yollarını arayacaksınız. Süreç içinde borçlarınızın nasıl ödenebilir bir hal aldığına siz bile şaşıracaksınız.
Ekonomi bizi terbiye etmeye hazırlanıyor. Ne yazık ki son 20 yıldır ortaya koyduğumuz dengesizlik, kazanmadan geleceği harcayan özelliğimiz, marketlere, kredilere, kredi kartlarına batışımızın başka çıkış yolu yok.
Utanmayın derim. Çocuğunuza seslenin ve size bir kağıt kalem getirmesini söyleyin. Sonra da çağırın eşinizi yanınıza, bekarsanız da demleyin çayınızı, alın kağıt kalemi önünüze ve başlayın gelir gider hesabı yapmaya...
Sorunumuz bize bu sistemin dayattığı bir sonuçsa, o zaman biz de sonucu değiştirmek için, sorunu aşmak adına eski sistemi devreye sokalım. İnanın, pişman olmayacaksınız.
[email protected]