Türkiye’de okullar açıldı. Elbette bunun sevinç yaratan yanı olduğu kadar, düşündüren tarafları da var. Eğitim-öğretim kalitesi şöyle bir dursun, asgari ücretin üçte birine yaklaşan ortalamayla veliler kara kara düşünüyor.
Uluslararası araştırma şirketi 4Service’in yaptığı araştırma göre ülkemizde okula başlayan çocukların velileri sadece zilin çalmasıyla 400 TL ile 700 TL arasında harcama yaptı. Yarısının cebinden çıkan rakamın bin TL’ye ulaştığını gördüğümüz araştırmanın en çarpıcı yanı ise kredi kartı kullanımı oldu.
Bir dönem kredi kartı kullanımı ile ilgili bilinç tartışması yapılırken, yazılarımdan birinde şunu söylemiştim: Çocuğunuz okula başladı; cepte para yok ve acil alınması gerekenler var. Ne kadar bilinçli olabilirsiniz?
Esasen araştırmanın sonuçları da söz konusu olan çocuk ve eğitim olunca düşünmeksizin yapılan harcamaları gündeme getiriyor. Çünkü kimse çocuğunun herkesin içinde kalem, silgi, deftersiz kalmasını istemez. Bu noktada da bilinç işlemez.
28 milyon icra dosyasının olduğu ülkede, kimse sağlık ve çocuk ya da eğitim söz konusu olduğunda bilinçli davranmayı düşünemez. Gelirinin yetmediği, kredi kartı harcamalarının açılımına baktığınızda raporlarla ortaya konulan Türk insanının, eğitim döneminin başlangıcında da çaresizce kredi kartına sarıldığını görüyoruz.
30 – 50 yaş grubu veliler arasında yapılan araştırma gösteriyor ki, kimse lükse kaçmıyor. Zira alışveriş ağırlıklı olarak çarşı pazardan yapılıyor. Fakat yine araştırma bize gösteriyor ki, yüzde 66’sı indirimli ürün peşinde koşan velilerin yüzde 81,5’u kredi kartı kullanıyor.
Bunu bir gelişmişlik göstergesi olarak da nitelendirebilirsiniz. Lakin bu denli kredi kartı borcu probleminin olduğu bir ülkede bunun doğru tanımı, gelişmişlik göstergesinden çok, cepte para olmadığının izidir.
Sadece okul açılmasıyla bu paraların biteceğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Bunun yardımcı kitaplarından yabancı dil kitaplarına kadar bir dizi harcamayı daha beraberinde getireceğini biliyoruz.
Devlet okullarında insanların çocuklarının oturacağı sırayı bile cebinden yaptırdığı bir ortamda, birileri tabletten bahsede dursun; kış gelmesiyle birlikte pamuk ellerin daha çok cebe gireceğinden şüphemiz yok.
Yeni yıl geldiğinde ise ne olacak biliyor musunuz? Ortalama her şeyin yüzde 40 – 50 diliminde zamlandığı ülkemde insanlar tek haneli zam alabilecekler. Elbette halen bir işleri varsa...
Peki o zaman ne olacak? Gıdadan giyime, ulaştırmadan barınmaya limiti oranında herkes kredi kartını basmaya devam edecek. Ne zamana kadar? Kart patlayana, banka kapısını çalana kadar. İşte size mucize ekonomi. Olmayan parayı harcama...