Vatandaşın bugün en büyük derdini oluşturan geçim sıkıntısını arttıran kritik kelime ne? Zam... Alamadığı ya da maruz kaldığı zamlar yüzünden ekonomik perişanlığı artarken, icra dosyalarındaki patlama da öte yandan ilerliyor.
Gerek yetkili merciler, gerekse de embedded medya üzerinden yapılan bu algı operasyonu çocuk avutmaya döndü. Örneğin elektrik zamları. Arada bazı artışlar olabiliyor. Ama bunun adı zam değil.
Nedir? Fiyat ayarlaması... Şimdi kim olduğunu bilmediğimiz sektör temsilcilerinin ağzından ekim ayına kadar elektriğe zam yapılmayacağı haberleri yayıldı. Peki neden ekim ayı? Çünkü elektrikte fiyatlar üç ayda bir güncellenir.
Yani normal şartlar altında ekimde yeniden tarifelerin belirlenmesi işletmelere verilen bir hak. Bu ne kadar doğru ayrıca tartışırız. Ama zaten üç ayda bir fiyatları zamlayacak bir sistem kurmuşken, önümüzdeki süreçte zam yapılmasının anormal olacağını söylemek gerekmez mi?
Arada gelen zamları ya da yüksek elektrik faturalarını konuşmamak için ‘ekim ayına kadar zam yok’ pompalaması etik mi? Örneğe buradan devam edelim. Avrupa’ya oranlara elektrik fiyatlarının ucuz olduğu söyleniyor. Doğru mu; doğru.
İyi de mukayese böyle yapılmaz ki. Satın alma gücünü ortaya koyar, bir birim ödemenin o kişinin bütçesi üzerindeki ağırlığına bakar, sonra karşılaştırma yaparsınız. Benzer bir durumu bu sefer gelir bacağıyla maaş artışlarında görüyoruz.
Ülkede bir bakan çıkıp, Cumhuriyet tarihi boyunca en yüksek emekli maaşlarını verdiklerini söyleyebiliyor. Doğru mu? Bu da doğru... Ama sizin ne kadar maaş verdiğinizin önemi yok ki, o maaşla ne satın alınabildiğinin anlamı var. Üstelik verilen maaş açlık sınırının oldukça altında. Lakin bu tarafa hiç değinmiyorlar.
Sonra yapılan maaş zamlarıyla birlikte tartışma başlıyor. Eşitsizlikten bahsediliyor ve bilhassa emeklilerin maaş ayarlaması gündeme geliyor. Yüzde 25 veriyormuş gibi yapıp, aynı parayı vermeleri ve daha sonra da bunu maaşa katkı diye anlatmalarını ne yapacağız?
Yetmedi, beklenti büyüyünce Cumhurbaşkanı müjdeyi verdi. Yılbaşında emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenlemeyi mutlaka yapacaklarını söyledi. Tıpkı ekim ayına kadar elektrik zammı olmayacağı gibi.
O zaman bir müjde de ben vereyim. Yılbaşında asgari ücret de zamlanacak. Mesele bu boyuta gelince geçimden, gelirden ayrı bir durum oluşuyor. İnsanların aklıyla alay etmektir bu ve daha rencide edicidir.