Dünya ekonomisinin bir numaralı gündemini ne oluşturuyor? Trump vergileri değil mi? Belli ki 1 Ağustos’tan itibaren dünyadaki enflasyonu da tetikleyecek hamlelerin tüm olumsuz sonuçlarını yaşayacağız.
Şimdi ülkenin tüketicisi şunu düşünebilir: Tüm bu tartışmaların benimle ne ilgisi var? ABD Başkanı’nın bu uygulaması neden beni etkilesin? Aslında son derece haklı oldukları bir yan da var.
Çünkü biz koşullar ne olursa olsun, her daim fakirleşmeye devam ettiğimiz ve ülkedeki yetkililer her seferinde ne kadar şanslı olduğumuzu anlattığı için böyle bir yanılgının içinde olabilirler.
Ama ne yazık ki durum pek de öyle değil. Bugün yaşadığımız koşulların, hatta satın alma gücünü yitirerek ulaşamadığımız ürünlerin, yılın ikinci yarısından itibaren daha pahalı hale geldiğini ve bizim yine gelirimiz artmadığı için daha ulaşılamaz hale dönüştüğünü görebileceğiz.
Kullandığınız mal ya da hizmet, ister ithal ister yerli olsun. Dünyada en az yüzde 35 uygulanacağı söylenen vergiler, ürün maliyetlerinin de, üretimde kullanılan hammadde ve benzeri girdilerin de en az bu oranda zamlanacağını gösteriyor.
Petrol fiyatının 120 dolar / varil’den 40’lı seviyelere düştüğünde 7 TL’lik pompa fiyatının 35 TL olduğuna şahit olanların coğrafyasında, 70 dolar seviyesinde bir petrol fiyatının yine hayatımıza zam olarak yansıyıp 50 TL’nin üstüne çıkmasına nasıl şaşırıyoruz anlamıyorum.
Ama şu bir gerçek ki, yerli ürünlerin sadece TL maliyetleri değil, muhtemelen ithalattaki maliyetleri de kura rağmen artacak. Bunlar mal ya da hizmetlerin üzerine eklenecek. Bunları dengeleyecek ithal ürünler de kura rağmen yine fiyat artışı yaşayacak.
En az yıl sonuna kadar aylıklara ya da maaşlara zam olmayacağını düşünürseniz, tüm fiyat artışlarını, yıllardır yaşadığınız yıpranmanın üzerine ekleyin. Nasıl bir geçim zorluğu ile karşı karşıya kalacağını hesap edin.
Üstelik muhtemelen bu fiyat artışları sahada yaşadığınız gerçek enflasyonu daha fazla yukarı itecek ve yılın sonunda, bu ülkenin vatandaşına, çalışanından emeklisine kadar hedef enflasyon olan yüzde 12 üzerinden gelir artışı önerilecek.
Dünyadaki hiçbir gelişmeden etkilenmeyen, maliyetler artarken de düşerken de vergiler yoluyla fiyatları yukarı yönlü iten, ama tüm bunların enflasyona etki etmeyeceğini savunurken, kâğıt üzerinde enflasyon artış hızını azaltıp, bunun en az üç katı enflasyonla yaşayan insanların ikna olmasını bekleyen, bu nedenle de gelirlerinin daha da kısılmasında beis görmeyen bir ekonomi yönetimi düşünün size ne yapar?
Yani sözün özü şu? Trump vergilerini yabancılaşarak takip etmeyin. Çünkü ABD’nin başındaki ismin her hamlesi, cebinizi daha çok yakacak ve sizin ekonomi yönetiminiz bunu da umursamadan, yaşadığınıza değil, hedeflere inanmanızı isteyecek. Özetle zorlanan tüketicinin daha zor dönemi önümüzdeki günlerde olacak.






