Tüketici Konfederasyonu Girişimi’nin yapılan zamlara itiraz için ortak ses verdiği 09 Ocak Pazar günü milattır. Bu bir ülkede tüketicinin artık geçinemediğinin, yapılan zamların açıklamasını istediğinin en önemli kırılma noktasıdır.
Peki tüketici, vatandaş neden itiraz ediyor? Çünkü baktığınızda görece olarak asgari ücrette rekor zamdan bahsedildi değil mi? Enflasyonda bir köpük olduğu iddiasıyla yöneticilerin açıklama yaptığı bir süreçte vatandaş neden söylemleri anlamlı bulmuyor?
Gerçek şu ki, zaten yıllardır borçlanarak durumu idare etmeye çalışan bir tüketici, artık satın alma gücünü tamamen yitirmesiyle birlikte sesini yükseltiyor. Lakin meselenin zamlardan çok gelir / gider arasında açılan makas olduğunu da belirtmek lazım.
Yıllardır sorununu borçlanarak ötelemeyi başaran Türk tüketicisi, bugün yüksek sesle itiraz ediyorsa konunun sadece zamlara itiraz değil, ihtiyaçlarına ulaşamama olduğunun da altını çizmek gerekir.
Peki bunu nereden anlıyoruz? Son 5 ayda ürün fiyatlarının üzerine gelen zamları düşünün. Çok yüksek verdiği söylenen asgari ücret farkı daha insanların cebine girmeden etkisini yitirdi.
Şayet bir ülkede 4 bin 250 TL iyi rakam diye anlatırken, ilk maaşını almaya hazırlanan insanların açlık sınırı 4 bin 13 TL’ye yükselmişse, hem o verilen rakam iyi değildir; hem de sorunlar içinden çıkılamaz noktaya gelmiş demektir.
Vatandaş halen durumu cebindeki kredi kartıyla idare etmeye çalışıyor. Bunun en açık kanıtı açıklanan 31 Aralık haftasındaki kartlı harcamaların son 19 yılın zirvesini görmüş olması.
Merkez Bankası verilerine göre 31 Aralık itibariyle tüketicinin kredi kartı harcaması toplamda 195 milyar TL seviyesine yaklaştı. Haftalık rekorlar ise ürkütücü. 31 Aralık haftasında gıda harcamaları 21,3 milyar TL’ye market harcamaları da 68,3 milyar TL’ye çıktı.
Diyebilirsiniz ki ‘vatandaşta var ki harcıyor.’ İşte bu fotoğraf içerisinde denilemeyecek tek şey bu. Çünkü kredi kartından yapılan harcama gelecek gelirlerinden yemek anlamına dönüştü. Hiç kimse borcunun tamamını kapatamadığı gibi, en az ödenmesi gereken tutarları bile ödemekte sıkıntı yaşıyor. Bu vatandaşın açmazını büyütürken, adım adım bankacılık adına bir sorunu önümüze getiriyor.
Bu bir kartlı batıştır. Hangi noktada? Ülkedeki tüketici federasyonlarının, konfederasyon çatısı altında buluşup ‘Bıçağın kemiğe dayandığı noktayı geçtik’ diye haykırdığı noktada...
Artık bu sese kulak vermek, tüketiciyle reel sektörü karşı karşıya getirmek yerine, hataları, sorunu kabullenip çözüm konuşmak gerekiyor. Yoksa bu büyük batış olacak.
[email protected]