Pandemi sürecinde vatandaş yalnız bırakıldı diye anlattığımızda, ısrarla bunun tersini dile getirenler var. Oysa biraz insanlarla konuşsalar, tüketicinin ‘Tüketici Bitti’ mesajını doğru okusalar, firmalardan çalışanlara herkesin ‘entübe’ tanımlamasını anlamaya çalışsalar, belki de çözüm konuşmaya başlayacağız.
Ama net bir inkar içinde, yaşananları görmez tavırla, bir devekuşu sendromu içerisinde ‘her şeyin yolunda olduğuna’ kendilerini inanmayı daha çok istiyorlar. Bu nedenle de yılbaşından bu yana sadece benzine yüzde 32 zam gelmişken, düşecek bir enflasyonu dile getirebiliyorlar.
Oysa bakın araştırmalar çok daha acı bir gerçeği gündeme taşıyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile IFO Ekonomik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışma, pandemi sürecinde hanelerde azaltılan gıda miktarını paylaştı.
Sadece bizde değil, dünyanın birçok yerinde, gelir kaybına uğrayan insanlar boğazından kesmek zorunda kaldı. Nasıl bir çelişki değil mi? Hem bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekiyor hem de gıdadan kesintiye gidiliyor.
Türkiye’de haneler içinde Şubat 2020’den bu yana ekonomik kayıp yaşayarak, gıdasından kesen hanelerin yani ailelerin oranı yüzde 24,7... Bizden daha kötü olan ise Ukrayna ve Mısır...
14 ülkede 40 bin yetişkin ile yapılan ciddi bir araştırmanın sonuçlarından söz ediyorum. Sadece boğazdan kesilen gıda gerçeği yok. Bu ülkeler arasında Türkiye, ücretsiz izne çıkarılanlar sayısında ilk sırada. Kısa çalışma ödeneği ise ayrı bir facia... Günlük 39 TL...
Türkiye’de ankete katılanların yüzde 21’i işini kaybettiğini söylüyor. Hanelerin yüzde 12,5’inde en az bir kişinin üniversiteyi bıraktığına dikkat çekiliyor. Daha ilginç sonuçlar da var; onları da aynen paylaşayım:
“Türkiye’deki hanelerin yüzde 14,8’inde en az bir kişi kayıtlı olduğu eğitim kursuna devam etmedi. Yüzde 26,1’inde doktora gitmek gerekirken gidilmedi, yüzde 5,8’inde sigorta iptal edildi, yüzde 6’sında ilaçlar alınmadı, yüzde 12,4’ü bir yerlere yardım etmeyi bıraktı, yüzde 12,1’inde faturaların ödenmesi gecikti, yüzde 7,2’si tv/telefon/internet hizmeti alımlarını kesti, yüzde 16,4’ü borç taksidini zamanında ödeyemedi, yüzde 8,4’ü bir varlığını sattı, yüzde 5’i taşınmak zorunda kaldı, yüzde 12,9’u bir yakınından borç istedi, yüzde 6,8’i vergi borcunu yapılandırmak istedi, yüzde 5,2’si konut kredisi ödemesini geciktirdi.”
Peki önlem olarak ne yapıldı? 29 TL’yi alabilenleri saymazsak, herkese kredi teklif edildi. İşten çıkarmalar yasaklandı ama bu sefer de yan yollara sapıldığından insanlar yüz kızartıcı nedenlerle işten çıkarılmadığını ispatlamaya çalışır hale geldi.
Bunlar işin gözüken yönü. Vatandaş sadece boğazından kesmedi. Daha kötüsünü yaptı. Ucuz ve kalitesini çok da sorgulayamadığı, belki de sağlığını tehdit edecek ürünlere yöneldi. Neden biliyor musunuz? Çünkü parası yoktu.
Ne kadar kolay değil mi söylemek? Parası yoktu... Ve bundan da kötüsü böylesine bir gerçek bile yok sayıldı. Tebrikler Türkiyem...
[email protected]