Elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere vatandaşın yaşam giderlerinin daha da zolaştığı bir sürecin başlangıcındayız. Bugün tüketici kendi arasında gelen yüksek faturaları nasıl ödeyeceğini konuşur hale geldi.
Bir önceki faturalar yeterince can yakarken, şimdi şubat ayında gelecek rakamlar herkesin karabasanı haline dönüştü. Vatandaş yolda, apartmanda, iş yerinde, her yerde bunun sohbetini yapıyor.
Daha kötüsü aşağı yukarı tahmin ettiği ödemesi güç faturaların altından nasıl kalkacağına dair de herhangi bir fikri yok. Esnafta da durum aynı. Onlar da bu haliyle ödeme yapamayacaklarını, zamların geri alınması gerektiğini dile getiriyorlar.
Ama tekrar tüketicinin durumuna dönersek ortada garip bir durum olduğunu ve önemli bir sorunun gündemde tutulması gerektiğini düşünüyorum.
Son 2 yıldır neredeyse tüm zam oranları birim fiyatları bazında reel sektöre yansıtılırken, yani iddia o ki, vatandaşa zam yapılmazken, nasıl oluyor da faturalar çıldırtıcı bir biçimde yükseliyor?
Hiç kimse bunu sorgulamıyor. Şayet birim fiyatlar iddia edildiği gibi tüketici adına arttırılmıyorsa, tüketim bedelenin dışındaki tüm kalemlere anormal bir zam yiyoruz anlamına gelir.
Durum faturaların yükseldiğine dair o kadar net ki, işin tartışmaya açık boyutu olmadığını biliyoruz. Fakat yetkililer bu konuda nedense büyük bir sessizliğe bürünmüş vaziyetteler.
Sadece hanelere yaptıkları sübvansiyon miktarından bahsediyorlar, ama neden birim fiyata zam yapılmadığı söylenirken, faturaların arttığıyla ilgili açıklama yapmıyorlar. Şimdi bu işin bir boyutu…
Asıl önemlisi bundan sonra yaşanacaklar. Çünkü halk kendi arasında bu sorunun yanıtını da arıyor. Şayet bu yüksek faturaları ödeme olanağı bulunamazsa ne olacak? Bu bir kaç kişiyse ne olacağı belli. Kesip bir de açma kapama parası tahsil ederler.
Peki ödeyemeyen insan sayısı binlerle, yüz binlerle, hatta milyonlarla ifade edilmeye başlarsa ne olacak? Koca bir ülkeyi elektriksiz, doğalgazsız oturtup, hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaklar?
Hoş Isparta’da karakışın ortasında yaşananlara bakarsanız, bu da ihtimal dahilinde demekten insan kendini alamıyor.
Koca bir şehirde yollar kapalı, elektrikler kesik, insanlar bu nedenle doğalgazsız bir biçimde kar atlatmanın derdine düşmüş, şehire giden Bakan’ın çok da tatminkar olmayan konuşumalarından bir şey anlamaya çalışıyor.
Hadi bu arıza; ya kimse faturayı ödeyemezse ne olacak? Bu ekonomi yönetiminin geçmiş performansına bakarsak burada da aklıma bir ihtimal gelmiyor değil. Kredi teklif ederler; yaz aylarında ödeme yapılmasını önerirler. Böylece faturaları da 12 aya yayarlar. Olur mu olur…
[email protected]