Türkiye’nin ekonomisinin içerisinde bir kayıt dışı gerçeği var mı? Var… Yine bu ekonomide yastık altı tasarruf diye bir kavram var mı? O da var. Fakat her ikisinin tam anlamıyla nasıl bir büyüklükte olduğunu bilmek mümkün değil.
Çünkü mesela kayıt dışı ekonomiden söz ediyorsanız, aynı zamanda kayıt dışı bir finansmandan söz ediyor olmanız lazım. Şayet böyle bir paranın varlığından haberiniz varsa ve ekonomi halen kayıt dışında kalıyorsa, orada kayıtlı olmayan ekonomiden çok daha büyük problemleriniz vardır.
Başta siyasetin finansmanı olmak üzere, birçok başlığı bu çerçeveden tartışmanız, meselenin üzerine gitmeniz gerekir. Bununla uğraşmak yerine, kayıtlı çalışanlardan ya da yaşayanlardan daha çok vergi tahsil etmeye kalkmak ise, son derece çarpık ve sürdürülemez bir yapıdır. Sürdürüyorsanız, bunun başka sebepleri olmalıdır.
Mesele yastık altı tasarruflar için de geçerli. Hatta son yıllarda çok üzerinde durulan bir rakamdan bile söz ediliyor. Milletin yastık altında 5 bin ton altını var. Mesele o kadar şehir efsanesine dönmüş vaziyette ki, kimse tam anlamıyla bu rakamı nereden bulduğunu da açıklayamıyor, paranın neden yastık altına kaçtığının yanıtını da ekonomi yönetimini eleştirmek anlamına geleceği için dillendirmiyor.
Konu son olarak tekrar, hem de rakamlarla gündeme geldi. Ortaya Peter Reagan ismi atıldı. Kim bu kişi? Uluslararası altın şirketinden biri. Hangi şirket bu yok. Bu ismi arattığınızda bir analiz şirketi yetkilisi de çıkıyor, JP Morgan’dan bir üst düzey beyaz yakalı da. Hatta Avustralyalı bir tam otomasyonlu raylı sistem şirketinden bir yetkili de var.
Bilmediğimiz bir Reagen varsa onu istisna tutuyorum. Belki de çok tanınıyordur da bizim eksikliğimiz de olabilir. Bunu samimiyetle dile getiriyorum. Ama bu hangi şirketten Reagen olduğunu bilemediğimiz kişiye göre 4 bin 500 tonluk fiziki altın yastığın altında. Değeri ise yaklaşık 331 milyar dolar.
Haberde devamı yok. Çünkü bizdeki verilerle Reagan’ın analizi iç içe geçmiş. Bu kimin tespiti tam olarak da belli değil. Soru şu: Bu kadar yüksek değerde fiziki altın yastık altında olabilir mi?
Ülkede yastık altında bir değer olduğunu biliyoruz. Ama rakamlar ya da miktar şehir efsanelerinden öteye geçmiyor. Fakat gerçek olan şu ki, mesele enflasyon, emekli ve kamu işçisi maaşlarının belirleneceği günlerde veriliyor.
Yani deniliyor ki: “Siz aslında çok zenginsiniz, çıkarın yas tık altındaki paraları, altınları… Maaş beklentisiyle ilgili çok umut taşımayın. Zira buna ihtiyacınız yok.” Aslında her kriz döneminde bulduğumuz petrol ya da doğalgazla benzer bir durum yaşadığımız açık.
Ama merak ettiğim mesele şu: Bu yastık altı paralar ya da altınlar kimin elinde? Kaç kişide? Neden yastık altında duruyor? En önemlisi bu kadar yüklü bir varlık 80 milyonu aşkın insanın maaşlar yoluyla bildiğimiz sefaletini nasıl örtüyor. Siz önce yoksulluk sınırının 7’de birinin emekli maaşı, dörtte birinin de asgari ücret olduğu ülkede geçimin açıklamasını yapın, sonra yastık altı sohbetini hep birlikte yaparız.